Öncelikle (her ne kadar bu konunun gündemi gereğinden fazla meşgule etmesi beni rahatsız etse de) Zafer Yüce'ye böyle bir konu açtığı için teşekkürler. İklimle, doğayla ilgili insanlar olarak tabi ki biz de fikrimizi belirteceğiz.
Zafer gerçi "dersinizi çalışıp gelin" demiş ama benim ilk duyduğumdan beri saçma ve gereksiz bulduğum bu Proje'ye çok fazla zaman ayırıp araştırma niyetim yok. Bu konuyla ilgili bildiğim tek bilimsel veri, Prof. Cemal Saydam'ın meşhur makalesi. Bilmeyenler için onu da buraya koyuyorum (okumaka istemeyenler için özet, Marmara ölür, İatanbul kokar diyor hoca):
https://dergipark.org.tr/tr/download/art...ile/405856
Diyebilirsiniz ki "kardeşim bilmeden, araştırmadan niye peşin hüküm veriyorsun?" Eyvallah ama ben sade vatandaş olarak bu Proje'ye karşıyım. Karşı olduğum sebepler de belli (birazdan sayacağım). Neyini araştırayım ki? Zaten İstanbul ile ilgili birçok şeyi 47 yıldır burada yaşayarak tecrübe ediyorum. Karşı olmamın da politik görüşümle alakası yok, hatta bu Proje'nin rahmetli Ecevit'in Projesi veya bir şekilde zamanında onun gündemine gelmiş olduğunu duyduğumda bile hayal kırıklığına uğradım, nasıl böyle bir saçmalığı dikkate alır diye.
Girizgah çok uzun oldu biliyorum o yüzden daha fazla sıkmadan görüşlerimi aktarayım:
1) Doğanın çok mecbur kalmadıkça değiştirilmesine karşıyım. Bu anlamda Süveyş Kanalı, Panama Kanalı ile bu yapılmakta olan kanalın getirisi çok farklı. Bu iki kanal, deniz taşımacılık sürelerini müthiş derecede kısaltmaktadır. Çevresel etkileri oldu mu çok iyi bilmiyorum, ayrıca araştırmak gerekli.
2) İstanbul binlerce yıllık, çok özel konuma sahip, tüm dünyanın kıskandığı bir şehir. İstanbul Boğazı da iki kıtayı ayırma özelliğiyle çok özel. Durup dururken İstanbul'u bir ada haline getirmenin ve İstanbul Boğazı'na alternatif yaratmanın adı, gelecek nesillere haksızlıktır.
3) Trakya'da herhangi bir yere gitmek istediğinizde yok yere köprüden geçmek zorunda kalacaksınız. Kanal çevresinin de şehirleşeceğini göz önüne alırsak bunun etkisi trafik sıkışıklığı olarak size dönecek. Köprülere ödeyeceğiniz para da cabası. Allah korusun herhangi bir savaş veya doğal afet durumunda da olay kaosa dönecek.
4) Deprem tetikleyici etkisi olacağını sanmıyorum, deprem çok daha aşağılarda oluyor. Depreme pozitif veya negatif müdahale edemeyiz arkadaşlar, depreme önlem almamız lazım.
5) Ekolojik etkisini Cemal Saydam Hoca yukarıda anlatmış zaten, bu konuda görüş bildirecek konumda olmadığım için onun dediklerine inanıyorum. Bildiğim kadarıyla onun tezlerini çürüten de olmadı
6) İklime etkisini de kestirmek zor, ama zaten sisle boğuşan İstanbul Havalimanı'na daha da fazla sis üreteceği kesin
7) Boğaz'da risk oluşturan tankerle kanal ve çevresi için risk oluşturmayacak mı? Eğer gerçekten amaç Boğaz'dan geçen gemileri oraya yönlendirip İstanbul Boğazı çevresini korumak olsaydı, kanalın etrafı yerleşime açılmazdı.
8) Yerleşime açılma konusuna gelmişken, 20 milyonluk İstanbul neyinize yetmiyor gençler? Daha da şişiriyorsunuz. Bütün Türkiye + Katar İstanbul'da mı yaşasın? Sonuçta o sunumda gösterilen binalara herhalde benim sobalı evde oturan asgari ücretli vatandaşım taşınmayacak. Dolayısıyla nüfusu oralara kaydırmak gibi bir şey söz konusu olamaz. Az çok parası olup kanal etrafında oturmak isteyen de gidip kendi ülkesinde Katar'lıya kiracı mı olsun?
9) İşin maddi kısmı zaten başlıbaşına felaket. Ya gidin bu paraları Türkiye'nin başka şehirlerine harcayın kardeşim yazıktır. Katar'lı abilere Anadolu'da cazibe alanları yaratın mesela, sadece İstanbul değil ki, Katar'ı gidip görseniz Türkiye'nin neresi olsa onlar için cennet.
9) Montrö'yü bilmiyorum arkadaşlar, zaten okulda da hep tarihten ikmale kalırdım. Açıp da okumadım çünkü yukarıda yazdığım sebepler benim için yeterli.
Aklıma gelenler bunlar arkadaşlar. Zafer gerçi politik olmasın demiş ama kusura bakmayın, bir de şu meşhur her konuda papağan gibi tekrarlanan "bunlar istemiyorsa kesin faydalı bir şeydir" tezi var, ona değinmek isterim. "Bunlar" dediğiniz de bu ülkenin evladı birader. Herkes kendi çoluğunun çocuğunun geleceğinin derdinde. Herkes gelişmiş, modern bir ülkede, iyi şartlar altında yaşamak ister. Bir "bunlar" olarak, yukarıda Kanal İstanbul'u neden istemediğimi yazdım (ismi de özenti ve yanlış bu arada, İstanbul Kanalı olmalı).
- Biz İzmit Körfez geçiş köprüsünü istemezük demedik, ben 20 sene önce de körfez'in etrafından dolaşırken veye feribot beklerken o köprünün hayalini kuruyordum. Biz sadece yap işlet devretin şartlarına itiraz ettik. Bedelini hep birlikte ödüyoruz ve ödemeye devam edeceğiz.
- Marmaray'a, Avrasya Tüneli'ne itiraz etmedik, böyle riskli bir yapının alelacele bitirilmeye çalışılmasına itiraz ettik.
- 3. Köprü ve Havalimanı'na istemezük dedim evet, çünkü köprü gereksizdi, havalimanı da Atatürk Havalimanı büyütülerek çözülebilirdir. Köprüye itirazımın sebebi, köprünün kendisi değil, köprü vasıtasıyla oradaki yollar ve etrafının, dolayısıyla kuzey ormanlarının imara açılmasıydı. Daha önce aynısını FSM Köprüsü etrafında yaşadığımız için korkuyorum. Ve göreceksiniz er ya da geç oraları istila edecekler. Havalimanının da yaşadığı ve yaşattığı sorunlar ortada zaten, daha fazla uzatmak istemiyorum.
Buraya kadar okuduysanız bravo size. Daha da yazarım da işe dönmem lazım artık, hay Zafer Yüce nereden açtın bu konuyu
) Umarım şehrimiz ve ülkemiz için hayırlı bir sonuçla biter bu tartışma.
Zafer gerçi "dersinizi çalışıp gelin" demiş ama benim ilk duyduğumdan beri saçma ve gereksiz bulduğum bu Proje'ye çok fazla zaman ayırıp araştırma niyetim yok. Bu konuyla ilgili bildiğim tek bilimsel veri, Prof. Cemal Saydam'ın meşhur makalesi. Bilmeyenler için onu da buraya koyuyorum (okumaka istemeyenler için özet, Marmara ölür, İatanbul kokar diyor hoca):
https://dergipark.org.tr/tr/download/art...ile/405856
Diyebilirsiniz ki "kardeşim bilmeden, araştırmadan niye peşin hüküm veriyorsun?" Eyvallah ama ben sade vatandaş olarak bu Proje'ye karşıyım. Karşı olduğum sebepler de belli (birazdan sayacağım). Neyini araştırayım ki? Zaten İstanbul ile ilgili birçok şeyi 47 yıldır burada yaşayarak tecrübe ediyorum. Karşı olmamın da politik görüşümle alakası yok, hatta bu Proje'nin rahmetli Ecevit'in Projesi veya bir şekilde zamanında onun gündemine gelmiş olduğunu duyduğumda bile hayal kırıklığına uğradım, nasıl böyle bir saçmalığı dikkate alır diye.
Girizgah çok uzun oldu biliyorum o yüzden daha fazla sıkmadan görüşlerimi aktarayım:
1) Doğanın çok mecbur kalmadıkça değiştirilmesine karşıyım. Bu anlamda Süveyş Kanalı, Panama Kanalı ile bu yapılmakta olan kanalın getirisi çok farklı. Bu iki kanal, deniz taşımacılık sürelerini müthiş derecede kısaltmaktadır. Çevresel etkileri oldu mu çok iyi bilmiyorum, ayrıca araştırmak gerekli.
2) İstanbul binlerce yıllık, çok özel konuma sahip, tüm dünyanın kıskandığı bir şehir. İstanbul Boğazı da iki kıtayı ayırma özelliğiyle çok özel. Durup dururken İstanbul'u bir ada haline getirmenin ve İstanbul Boğazı'na alternatif yaratmanın adı, gelecek nesillere haksızlıktır.
3) Trakya'da herhangi bir yere gitmek istediğinizde yok yere köprüden geçmek zorunda kalacaksınız. Kanal çevresinin de şehirleşeceğini göz önüne alırsak bunun etkisi trafik sıkışıklığı olarak size dönecek. Köprülere ödeyeceğiniz para da cabası. Allah korusun herhangi bir savaş veya doğal afet durumunda da olay kaosa dönecek.
4) Deprem tetikleyici etkisi olacağını sanmıyorum, deprem çok daha aşağılarda oluyor. Depreme pozitif veya negatif müdahale edemeyiz arkadaşlar, depreme önlem almamız lazım.
5) Ekolojik etkisini Cemal Saydam Hoca yukarıda anlatmış zaten, bu konuda görüş bildirecek konumda olmadığım için onun dediklerine inanıyorum. Bildiğim kadarıyla onun tezlerini çürüten de olmadı
6) İklime etkisini de kestirmek zor, ama zaten sisle boğuşan İstanbul Havalimanı'na daha da fazla sis üreteceği kesin
7) Boğaz'da risk oluşturan tankerle kanal ve çevresi için risk oluşturmayacak mı? Eğer gerçekten amaç Boğaz'dan geçen gemileri oraya yönlendirip İstanbul Boğazı çevresini korumak olsaydı, kanalın etrafı yerleşime açılmazdı.
8) Yerleşime açılma konusuna gelmişken, 20 milyonluk İstanbul neyinize yetmiyor gençler? Daha da şişiriyorsunuz. Bütün Türkiye + Katar İstanbul'da mı yaşasın? Sonuçta o sunumda gösterilen binalara herhalde benim sobalı evde oturan asgari ücretli vatandaşım taşınmayacak. Dolayısıyla nüfusu oralara kaydırmak gibi bir şey söz konusu olamaz. Az çok parası olup kanal etrafında oturmak isteyen de gidip kendi ülkesinde Katar'lıya kiracı mı olsun?
9) İşin maddi kısmı zaten başlıbaşına felaket. Ya gidin bu paraları Türkiye'nin başka şehirlerine harcayın kardeşim yazıktır. Katar'lı abilere Anadolu'da cazibe alanları yaratın mesela, sadece İstanbul değil ki, Katar'ı gidip görseniz Türkiye'nin neresi olsa onlar için cennet.
9) Montrö'yü bilmiyorum arkadaşlar, zaten okulda da hep tarihten ikmale kalırdım. Açıp da okumadım çünkü yukarıda yazdığım sebepler benim için yeterli.
Aklıma gelenler bunlar arkadaşlar. Zafer gerçi politik olmasın demiş ama kusura bakmayın, bir de şu meşhur her konuda papağan gibi tekrarlanan "bunlar istemiyorsa kesin faydalı bir şeydir" tezi var, ona değinmek isterim. "Bunlar" dediğiniz de bu ülkenin evladı birader. Herkes kendi çoluğunun çocuğunun geleceğinin derdinde. Herkes gelişmiş, modern bir ülkede, iyi şartlar altında yaşamak ister. Bir "bunlar" olarak, yukarıda Kanal İstanbul'u neden istemediğimi yazdım (ismi de özenti ve yanlış bu arada, İstanbul Kanalı olmalı).
- Biz İzmit Körfez geçiş köprüsünü istemezük demedik, ben 20 sene önce de körfez'in etrafından dolaşırken veye feribot beklerken o köprünün hayalini kuruyordum. Biz sadece yap işlet devretin şartlarına itiraz ettik. Bedelini hep birlikte ödüyoruz ve ödemeye devam edeceğiz.
- Marmaray'a, Avrasya Tüneli'ne itiraz etmedik, böyle riskli bir yapının alelacele bitirilmeye çalışılmasına itiraz ettik.
- 3. Köprü ve Havalimanı'na istemezük dedim evet, çünkü köprü gereksizdi, havalimanı da Atatürk Havalimanı büyütülerek çözülebilirdir. Köprüye itirazımın sebebi, köprünün kendisi değil, köprü vasıtasıyla oradaki yollar ve etrafının, dolayısıyla kuzey ormanlarının imara açılmasıydı. Daha önce aynısını FSM Köprüsü etrafında yaşadığımız için korkuyorum. Ve göreceksiniz er ya da geç oraları istila edecekler. Havalimanının da yaşadığı ve yaşattığı sorunlar ortada zaten, daha fazla uzatmak istemiyorum.
Buraya kadar okuduysanız bravo size. Daha da yazarım da işe dönmem lazım artık, hay Zafer Yüce nereden açtın bu konuyu
) Umarım şehrimiz ve ülkemiz için hayırlı bir sonuçla biter bu tartışma.
Bu gönderiye 15 ifade bırakıldı.
Hepsini görüntüle
6
9
6
9
