1) Büyük bir masa düşünün ve masanın ayaklarından yukarı çıkan bir karınca.
karıncadan ne işe yaradığını bilmediği masayı değil o masayı kimin yaptığını bilmesini istiyorsunuz.
2) Bilimsel deney araştırma vesaire ile beynimizin % 10 nu falan kullandığımızı söylüyorlar. Bu bir pastamı ki tamamını çözemedikleri bir nesnenin yüzdesini nasıl buluyorlar.?
Türkiye'deki eğitim sistemi.
(24-02-2017, Saat: 18:58)cemal Reşit Nickli Kullanıcıdan Alıntı: [ -> ]1) Büyük bir masa düşünün ve masanın ayaklarından yukarı çıkan bir karınca.
karıncadan ne işe yaradığını bilmediği masayı değil o masayı kimin yaptığını bilmesini istiyorsunuz.
2) Bilimsel deney araştırma vesaire ile beynimizin % 10 nu falan kullandığımızı söylüyorlar. Bu bir pastamı ki tamamını çözemedikleri bir nesnenin yüzdesini nasıl buluyorlar.?
1) Biliyor olmak için sentez yapabilme, onu yapmak için de idrak yeteneğine sahip olmak gerekir. Karınca'ya bu yeteneği vermemişseniz bilmesini bekleyemezsiniz. Günümüz karıncalarında bu yok, öncekilerde de yoktu, sonrakilerde olur mu bilmem. Fakat vermişseniz o zaman beklenti içinde olmanız çok normal.
2) Beynimizin %100'ünü kullandığımızı garanti edebilirim. Burada yanıltan durum şu, beynimizin kaçta kaçını "bilinçli kullanıyoruz" dur. İnsan beyninin her noktası başka bir iş ile yükümlü lakin bunların bir kısmı bizim irademiz dışında, istesek de istemesek de işini yapan bölümler. Örneğin uyurken, bilinçli olmadığımız bir durumda bile nefes almayı bırakmamamızın sebebi beynimizin ilgili bölümüdür. Fakat bunu biz isteyerek yapmayız. Hal böyle olunca beynin bilmem kaçta bilmem kaçı diye kesirli sonuçlar aramak tuhaf bir durum oluyor.
