KÜRESEL SICAKLIK ARTIŞI NEREYE GİDİYOR? 

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ :
EN KRİTİK 20 YIL

   

2019 Ekim Ayı, Küresel İklim Değişikliği ve Küresel Isınma Verileri

 Küresel sıcaklıklar, Ekim 2019’da, 1981-2010 arasındaki ortalamanın 0.69 ° C üzerinde çıkarak, tarihin en sıcak Ekim ayı olarak yeni bir rekor kırdı.

Geçtiğimiz ay, Avrupa kıtası; kuzey ve kuzey batısındaki çoğu yer hariç, genel olarak ortalamanın üzerinde sıcaklıklarla geçirdi. Kuzey Kutbu'nun büyük çoğunluğunda sıcaklıklar ortalamanın çok üstünde iken, batı ABD ve Kanada'nın çoğu ortalamanın altında bir sıcaklıkta Ekim ayı geçirdi. 

   

Sadece Avrupa kıtası için, son 40 yılda ortalamadan 1.1 ° C daha sıcak; 2001 ve 2006'dan sonra en sıcak 3. Ekim ayı oldu.

   

Yıllık, global ve Avrupa sıcaklık ortalamalarına baktığımızda ise, dünyada son 40 yılda en sıcak on iki aylık dönem, Ekim 2015 ile Eylül 2016 arasındaydı. 

1981-2010 yılları ortalaması baz alındığında, 2015-2016 ve 2017-2018 yıllarından sonra en sıcak üçüncü 12 aylık periyot, ortalamanın 0.56 C üzerinde ve bu yıl gerçekleşti. 

Kaynak: https://climate.copernicus.eu/surface-ai...tober-2019


Bilim insanları, 2050 yılına kadar 300 milyon insanın yaşadığı kıyıların su altına kalacağını açıkladı. 






Nature Communications’ta yayınlanan makalede, yapay zeka kullanarak gerçekleştirilen modellemeye göre birçok ülke yüksek risk altında. 

Bilindiği gibi son yıllarda Grönland ve Antarktika’daki buz tabakalarından 430 milyar tondan fazlası eridi ve erime hızla devam ediyor.

 Yükselen deniz seviyeleri etkisini inceleyen araştırmacılar; Çin, Bangladeş, Hindistan, Endonezya ve Tayland gibi ülkelerde milyonlarca insanın evsiz kalacağını öngörüyor.

 Avrupa’da ise Hollanda’nın tamamen haritadan silinme riski devam ederken; Belçika, Almanya, İngiltere ve İtalya’nın büyük kısmı sular altında kalabilir. 

Türkiye’de ise İstanbul ve İzmir başta olmak üzere birçok deniz kenarı yerleşim bölgesi büyük risk grubunda.

Kaynak : https://bit.ly/2WxAcOt •

1984'ten 2016'ya Kuzey Kutbu'nun geldiği hal. 

Tehlike inanılmaz boyutta.





1880-2017 YILLARI ARASI KÜRESEL SICAKLIK ANAMOLİSİ GRAFİĞİ:






Animasyon, NASA'nın Küresel Modelleme ve Asimilasyon Dairesi tarafından yapılan analizinin sonucunda, 1880 yılından bu yana her ay için dünya sıcaklık anomalilerini göstermektedir .

Özellikle 1950 yılından itibaren sanayileşme, nüfus artışı ve şehirleşmeyle birlikte, sıcaklıklarda belirgin anamoli artışı göze çarpıyor. 

GISS ekibi, sıcaklık analizini, dünya genelinde yaklaşık 6.300 meteoroloji istasyonu tarafından elde edilen kamuya açık verilerden topluyor.

Çimento: Küresel ısınmanın gizli sorumlusu

Betonun en temel bileşeni olan çimento çevremizdeki pek çok yapıyı şekillendiriyor. Çimentonun doğada bıraktığı ayak izleri de çok belirgin.

İngiltere merkezli düşünce kuruluşu Chatham House, dünyaya salınan toplam karbondioksitin yüzde 8'inin çimento kaynaklı olduğunu belirtiyor.
Çimento sektörünün karbondioksit salımını bir ülkenin karbondioksit salınımı olarak varsayarsak, Çin ve ABD'den sonra üçüncü sırada yer aldığı görülüyor.

   

Çimento üretimi, uçak yakıtlarından daha fazla karbondioksit salınımına yol açıyor ve sektörel bazda toplam küresel salımın yüzde 12'sini oluşturan tarım kaynaklı salınımın hemen arkasında yer alıyor.

   

Kaynak: https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-46589916


İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ :
EN KRİTİK 20 YIL

BİRLEŞMİŞ Milletler Hükümetlerarası İklim Paneli’nin (BMHİP) 8 Ekim’de açıkladığı rapora göre küresel ısınma, gelecek 20 yıl içinde, sanayi öncesi dönemin ortalama sıcaklık derecesine göre 1.5°C derecelik bir artışta durdurulamadığı taktirde iklim krizi artık geri döndürülemez bir sürece girecek.

   

Gezegenin ekolojik dengesi o kadar hassas bir noktada ki, küresel ısınmada 0.5 C'lik bir sıcaklık farkı, adeta yaşamla ölümü ayıran bir çizgi oluşturuyor.

Örneğin küresel sıcaklık artışı şu anki  normallerin 1.5 derece fazlası ile yetinirse, böcek türlerinin %6'sı, bitki türlerinin %8'i, omurgalı hayvanların %4'ü yaşam alanlarının yarısından fazlasını kaybedecek.

Eğer sıcaklık artışı 2 C'ye ulaşırsa, yaşam alanlarının yarısını kaybedeceklerin sayısı, böcekler ve omurgalılar için %100, bitkiler için %200 artıyor. 
Bunlar the Economist dergisinin araştırma raporları. 

Eğer ki 2 derecelik küresel sıcaklık artışı rakamına ulaşırsak, gezegenin %8 ila %20'si arası büyüklükte yeşil alanın çölleşmesi, mercanların %99'unun yok olması, yüz milyonlarca insanın, iklim değişimine bağlı olarak yoksullaşması tahmin ediliyor..

Küresel ısınmanın kontrol altına alınamaması durumunda, çölleşmeye, deniz seviyesindeki yükselmenin tarım alanlarını ve içilebilir su kaynaklarını kirletmesi sonucunda, gıda ve su kıtlığı krizlerinin artması öngörülüyor.

Bu olasılık, kaynak savaşlarının sıklaşması, açlıktan ve savaşlardan kaçan göçmen nüfus yoğunluğunun artmasıyla, ülkeler arası siyasi dengelerin değişmesi, bozulması ve aşırı akımları güçlendirerek dünya nüfusunu etkileme riskini arttırıyor...


Peki sorumlu kim? 

1950'lerden başlayarak hızlanan fosil yakıt kullanımı ve nüfus artışı olduğunu söylemek olanaklı.

Birleşmiş milletler hükümetler arası iklim paneli raporu :

   


Kaynak: https://www.google.com/amp/s/www.bbc.com/turkce/amp/haberler-dunya-4593898



   

Ellerine ve emeğine sağlık Serkan abi. Bu sefer ki konu gerçekten çok üzücü. Bundan sonra bu sıcaklıkların düzelmesi imkansızmış gibi birşey yani çok zor. İnsanlar olarak zaten kendimiz bu tür olayları yaptık. Hangi doğa sever yok ben doğaya zarar vermiyorum dese de yalan söylüyordur. En basit örnek olarak herkes hergün parfüm kullanıyordur bu zarar, herkesin olmasa bile her iki insanın birinde kendi arabası ve her geçen gün bunlar artarak devam ediyor maalesef gerçekten çok üzücü ama kendi sonumuzu kendimiz hazırlıyoruz. Bazen kendi kendime diyorum ki acaba bu sanayi devrimi olmasaydı da biraz daha ilkel yaşasaydık ama iklimler değişmeseydi, extrem olaylar yaşamasaydık diyorum.

(05-11-2019, Saat: 23:20)Ahmet Uğur Aktaş Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Ellerine ve emeğine sağlık Serkan abi. Bu sefer ki konu gerçekten çok üzücü. Bundan sonra bu sıcaklıkların düzelmesi imkansızmış gibi birşey yani çok zor. İnsanlar olarak zaten kendimiz bu tür olayları yaptık. Hangi doğa sever yok ben doğaya zarar vermiyorum dese de yalan söylüyordur. En basit örnek olarak herkes hergün parfüm kullanıyordur bu zarar, herkesin olmasa bile her iki insanın birinde kendi arabası ve her geçen gün bunlar artarak devam ediyor maalesef gerçekten çok üzücü ama kendi sonumuzu kendimiz hazırlıyoruz. Bazen kendi kendime diyorum ki acaba bu sanayi devrimi olmasaydı da biraz daha ilkel yaşasaydık ama iklimler değişmeseydi, extrem olaylar yaşamasaydık diyorum.

Olay sadece parfüm kullanmak değil. 1 kişi bile hayatı boyunca ne kadar su plastik kullanıyordur ve karbon salınımı yapıyordur. Bu durum birazda nüfus artışıyla alakalı.

Serkan gercekten ellerine saglik konunun ne kadar onemli oldugunu anlatmaya gerek bile yok
  Gayet guzel olayi anlatmissin ancak bu felaketin boyutlari gorunenden cok daha fazla sadece kuraklik yada sel riski degil cok ciddi bir hava kirliligini de beraberinde getiriyor kimse farkinda degil ancak Turkiye de her 6 kisiden biri alerjik hasta ben bunu uzun zamandir biliyordum ancak alerjik faranjit oldugumu gecen ay ogrendim yani cogumuzun farkinda olmadigi sinsi bir hastaligimiz var 
Peki neye alerjimiz var ! Malesef tabiata cunku doğa hasta ictigimiz su temiz degil soludugumuz hava kirli yedigimiz gida saglikli degil 
 Ve kuresel isinma ise hava kirliligi birbirini surekli besleyen bir eko sistem olusturuyor ve malesef bizi zehirleyen hasta eden kirli bir yasam 
Tabiat o kadar kusursuzki kendi kendini temizleyebiliyor tek yapmaniz gereken artik kirletmeyi birakmak 
Malesef bu mumkun degil kirliligin en buyuk sebebi enerji ihtiyaci evet belki gereksiz gaz salinimini engellersek parfum vs agaclari kesmezsek her yere beton dokmezsek bir fayda saglayabiliriz ancak bunlar kismi kir fayda saglayabilir 
Malesef ve malesef hic bir  ENERJİ KAYNAGİ temiz degil ,baska turlu soyliyim temiz enerji kaynagi diye birsey yok komur, petrol ,hatta ruzgar gulu veya bir termik santral yani baraj hic biri zararsiz degil 
Ruzgar gulunun ne zarari var diyenleri duyuyorum
Bir tepenin basina yerlestirilmis 20 tane ruzgar gulu  oradan gecrn ruzgar akimini ciddi bir zekilde kesiyor o ruzgar oradan gecrcek bir yerdeki havayi bir kac kac derece dusurecek ve ya yukseltecek o sicaklik farkindan basincta degisiklik olacak o baska bir seyi tetukleyecek sonucta bu kadar zararsiz ve masum bir enerji kaynagi bile masum degil 
Kapimizin onunu supurerek bu isten kurtulamayiz kuresel capta bir koalisyon gerekiyor eger milyon milyar dolarlariniz yoksa elon musk in gemileri ile marsa yerlesmeyi planlamiyorsaniz kacacak yeriniz yok 
Dinledigim bir panelde kritik bir esikten bahsediliyordu bu ne demek belli bir seviye asildiginda artik cok gec olacagi yani doganin artik artik kendisini temizmeyemeyecegi bir sevuye ye ulasacak   yani bir sure sonra artik ne yaparsan yap geri donus olmayacak ve mad max filmindeki gibi bir dunyada yasayacagiz bu esigin 5 yil icinde asilacagi soyleniyor 
Ancak bunu kimse tam olarak bilemez belki bes yil belki besgun belii elli yil 
Cok uzun oldu k bakmayin

(06-11-2019, Saat: 09:18)godisnowhere Nickli Kullanıcıdan Alıntı:

(05-11-2019, Saat: 23:20)Ahmet Uğur Aktaş Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Ellerine ve emeğine sağlık Serkan abi. Bu sefer ki konu gerçekten çok üzücü. Bundan sonra bu sıcaklıkların düzelmesi imkansızmış gibi birşey yani çok zor. İnsanlar olarak zaten kendimiz bu tür olayları yaptık. Hangi doğa sever yok ben doğaya zarar vermiyorum dese de yalan söylüyordur. En basit örnek olarak herkes hergün parfüm kullanıyordur bu zarar, herkesin olmasa bile her iki insanın birinde kendi arabası ve her geçen gün bunlar artarak devam ediyor maalesef gerçekten çok üzücü ama kendi sonumuzu kendimiz hazırlıyoruz. Bazen kendi kendime diyorum ki acaba bu sanayi devrimi olmasaydı da biraz daha ilkel yaşasaydık ama iklimler değişmeseydi, extrem olaylar yaşamasaydık diyorum.

Olay sadece parfüm kullanmak değil. 1 kişi bile hayatı boyunca ne kadar su plastik kullanıyordur ve karbon salınımı yapıyordur. Bu durum birazda nüfus artışıyla alakalı.

Bende zaten olay sadece parfüm demedim. En basit örnek olarak dedim. Hem belkide bizim küçük gördüğümüz şeyler daha fazla zarar verebilir. 1 kişi hayatı boyunca ne kadar plastik kullanıyordur diyorsunuz. Bir düşünün isterseniz. Su petlerinde var, aldığınız ambalajlı ürünlerde var, poşetleri her ne kadar paralı yapsalarda yine doğaya atanlar vardır yani aklınıza gelebilecek herşeyde plastik mevcut o zaman bu doğaya büyük bir zarar yani.

(06-11-2019, Saat: 11:15)Ahmet Uğur Aktaş Nickli Kullanıcıdan Alıntı:

(06-11-2019, Saat: 09:18)godisnowhere Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Olay sadece parfüm kullanmak değil. 1 kişi bile hayatı boyunca ne kadar su plastik kullanıyordur ve karbon salınımı yapıyordur. Bu durum birazda nüfus artışıyla alakalı.

Bende zaten olay sadece parfüm demedim. En basit örnek olarak dedim. Hem belkide bizim küçük gördüğümüz şeyler daha fazla zarar verebilir. 1 kişi hayatı boyunca ne kadar plastik kullanıyordur diyorsunuz. Bir düşünün isterseniz. Su petlerinde var, aldığınız ambalajlı ürünlerde var, poşetleri her ne kadar paralı yapsalarda yine doğaya atanlar vardır yani aklınıza gelebilecek herşeyde plastik mevcut o zaman bu doğaya büyük bir zarar yani.

Ben zaten kötü anlamda söylemedim keşke sadece parfümle bitse manasında isyanım bu durumu önemsemeyen insanlara :D Plastik olayı da aynen her yerde kullanılıyor 1 kişi bile hayatı boyunca ne kadar kirletiyor X dünya nüfusu anlamında söylüyorum. Maalesef bu olaydan geri dönüş artık pek yok :/

(06-11-2019, Saat: 11:20)godisnowhere Nickli Kullanıcıdan Alıntı:

(06-11-2019, Saat: 11:15)Ahmet Uğur Aktaş Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Bende zaten olay sadece parfüm demedim. En basit örnek olarak dedim. Hem belkide bizim küçük gördüğümüz şeyler daha fazla zarar verebilir. 1 kişi hayatı boyunca ne kadar plastik kullanıyordur diyorsunuz. Bir düşünün isterseniz. Su petlerinde var, aldığınız ambalajlı ürünlerde var, poşetleri her ne kadar paralı yapsalarda yine doğaya atanlar vardır yani aklınıza gelebilecek herşeyde plastik mevcut o zaman bu doğaya büyük bir zarar yani.

Ben zaten kötü anlamda söylemedim keşke sadece parfümle bitse manasında isyanım bu durumu önemsemeyen insanlara :D Plastik olayı da aynen her yerde kullanılıyor 1 kişi bile hayatı boyunca ne kadar kirletiyor X dünya nüfusu anlamında söylüyorum. Maalesef bu olaydan geri dönüş artık pek yok :/

Eğer yorumumu yanlış anladıysanız da kusura bakmayın özür dilerim. Aynen öyle bazı insanlar hiçbirşeyi önemsemiyor. Belki sizlere yalan gelebilir etrafa iyi görünmek için söylüyor gibi gelebilir ama ben arada bir de olsa etrafımda ki insanlara anlatıyorum bu olayları ve diyorum ki mesela sende böyle davran diyorum. Doğaya iyi davranalım diyorum gereksiz yere küçük bir parçada çöp olsa atma diyorum ama bana dedikleri cevap aman bir benim attığım çöple mi, plastik ile mi olacak gibi cevaplar veriyorlar ve maalesef insanların %80'i böyle düşünüyordur. Çok üzücü bir olay dünyanın sonunu kendimiz hazırlıyoruz insan olarak hemde. Evet sizin de dediğiniz gibi bu olaydan geri dönüş yok maalesef. Bu gidişle Ekim ayıda yaz ayı oldu. Kasım ayınında ilk 15 günü yaz mevsimine girdi olarak kabul edebiliriz.

Konuya açıklık getirmek üzere baştan aşağı yeniledim. Tartışmalara sebep olan, küresel sıcaklık artışına sebep olan etkenlerin, birleşmiş milletler raporuna göre yüzde grafiği de konuya eklendi.

(06-11-2019, Saat: 11:34)Ahmet Uğur Aktaş Nickli Kullanıcıdan Alıntı:

(06-11-2019, Saat: 11:20)godisnowhere Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Ben zaten kötü anlamda söylemedim keşke sadece parfümle bitse manasında isyanım bu durumu önemsemeyen insanlara :D Plastik olayı da aynen her yerde kullanılıyor 1 kişi bile hayatı boyunca ne kadar kirletiyor X dünya nüfusu anlamında söylüyorum. Maalesef bu olaydan geri dönüş artık pek yok :/

Eğer yorumumu yanlış anladıysanız da kusura bakmayın özür dilerim. Aynen öyle bazı insanlar hiçbirşeyi önemsemiyor. Belki sizlere yalan gelebilir etrafa iyi görünmek için söylüyor gibi gelebilir ama ben arada bir de olsa etrafımda ki insanlara anlatıyorum bu olayları ve diyorum ki mesela sende böyle davran diyorum. Doğaya iyi davranalım diyorum gereksiz yere küçük bir parçada çöp olsa atma diyorum ama bana dedikleri cevap aman bir benim attığım çöple mi, plastik ile mi olacak gibi cevaplar veriyorlar ve maalesef insanların %80'i böyle düşünüyordur. Çok üzücü bir olay dünyanın sonunu kendimiz hazırlıyoruz insan olarak hemde. Evet sizin de dediğiniz gibi bu olaydan geri dönüş yok maalesef. Bu gidişle Ekim ayıda yaz ayı oldu. Kasım ayınında ilk 15 günü yaz mevsimine girdi olarak kabul edebiliriz.

Evet anlatıyorum ben de ama konuyu az çok bilen %100 de 1. Birçoğu doğa kendini toparlar diğerleri de ne ısınması kardeşim buzul çağı geliyor falan diyorlar.       Durum facia.

(06-11-2019, Saat: 13:25)godisnowhere Nickli Kullanıcıdan Alıntı:

(06-11-2019, Saat: 11:34)Ahmet Uğur Aktaş Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Eğer yorumumu yanlış anladıysanız da kusura bakmayın özür dilerim. Aynen öyle bazı insanlar hiçbirşeyi önemsemiyor. Belki sizlere yalan gelebilir etrafa iyi görünmek için söylüyor gibi gelebilir ama ben arada bir de olsa etrafımda ki insanlara anlatıyorum bu olayları ve diyorum ki mesela sende böyle davran diyorum. Doğaya iyi davranalım diyorum gereksiz yere küçük bir parçada çöp olsa atma diyorum ama bana dedikleri cevap aman bir benim attığım çöple mi, plastik ile mi olacak gibi cevaplar veriyorlar ve maalesef insanların %80'i böyle düşünüyordur. Çok üzücü bir olay dünyanın sonunu kendimiz hazırlıyoruz insan olarak hemde. Evet sizin de dediğiniz gibi bu olaydan geri dönüş yok maalesef. Bu gidişle Ekim ayıda yaz ayı oldu. Kasım ayınında ilk 15 günü yaz mevsimine girdi olarak kabul edebiliriz.

Evet anlatıyorum ben de ama konuyu az çok bilen %100 de 1. Birçoğu doğa kendini toparlar diğerleri de ne ısınması kardeşim buzul çağı geliyor falan diyorlar.       Durum facia.

Aynen öyle bazı kişiler doğa kendini kendini toplar dediği zaman daha çok sinir oluyorum. Tamam doğa kendini kendini yeniliyordur ama birazda insanın elinde olması gereken birşey doğaya bakmak lazım.