ACABA


Hayallerimiz vardı eskiden ... Masmavi gökyüzüne bakıp pamuk gibi bulutların geçişini izlerken... Hangimiz benzetmedi ki onları  bir tavşana   mesela? Üzerinde olabilmeyi, pufuduk pufuduk   uzanıp  yeryüzünü izlemeyi hangimiz hayal etmedik ki?  

Geceler ayrı bir güzellikte parıldardı sanki... Yıldızlar göz kırpar  uzaktan , küçük prensin ülkesini arardı belki de gözlerimiz ... Oralarda bir yerlerde mutludur diye umut ederdik doğru olmadığını bile bile...

Yağmur yağarken güneşi kovalardık ... Açsa da gökkuşağı altından geçebilsek   diye yarışırdık... Geçemedik ki hiçbirimiz...
Ondan mı olmadı acaba dileklerimiz?

Ya kar? Yağmasını bırak daha adını duymak yeter mutluluktan uçmaya... O ayrı bir sevda...

Ve hayaller bitti ...Pufuduk bulutlarımız bile yok artık gökyüzünde... Kaç küçük prens var mutsuz kimbilir dünya üzerinde ... Onların mutluluğu çalınırken senin umudun kalır mı  hiç cebinde?  

Yağmur yağmaz ,kar kokmaz oldu ... Ya da sel oldu birçok yere , dondu ,   dondurdu...

Biz yeşertsin   istedik, can bulsun toprak   dedik yağmurla karla... Mutlu olmak istedik...Geçemedik ki hiçbirimiz  gökkuşağının altından...    Ondan mı olmadı acaba dileklerimiz?..


                       

Şenay hanım bi durun Allah aşkına , zaten ortalık karışık Şaka şaka. Karsızlık başımıza vurdu. Ben Yaşar'ı, Orçun, Musa Eroğlu'nu , siz Adamo'yu, aşçı Bahçıvan'ı.. Herkes kendini şarkılara türkülere şiirlere verdi karsızlıktan bugün... Berbat geçen günlere ancak böyle bir yazı yakışırdı, emeğinize sağlık Şenay Hanım...

Şenay hanım,içinizdeki ve düşüncülerinizdeki güzel duyguları tekrar yazıya dökmüşsünüz elinize sağlık.Çocukken üstünde yürümeyi hayal ettiğim bulutları artık ne yazık ki fazla göremiyorum.Ne güzel hayallerdi

Bu güzel yazıya bu müzik, Harika olmuş.
Yazılarınızı özlemle beklediğimi belirtir, Saygılar sunarım.
Emeklerinize sağlık.

Hiç bir dileği gerçekleşmeyen insan olarak eline sağlık diyorum Şenay abla.