Herkese merhaba, başlık tekrar aktif.
Acımız büyük, kar, soğuk, yağmur, herşeyin boş olduğu bir zaman yaşıyoruz ne yazık ki. Bir kez daha ölenlere rahmet, geride kalanlara Allah'tan sabır diliyorum. Söylenecek çok şey var ancak forumun siyaset meydanına dönmemesi adına, burada konuşulmamasını yeğliyorum. Zamanı gelince hepimiz özgürce konuşacağız. Buna eminim.
Kendi konumuza dönecek olursak, sistem kendi oturduğum yer adına büyük hayal kırıklığı oldu. Zaten çok tatsızdık, en azından kar görüp bir nebze hormonlarımızı bu yöne kanalize ederiz dedik ama, son 24 saatte yaşanılacak bütün aksilikleri yaşadık Avrupa yakası adına. Son iki üç günde ortaya çıkan siklonun İstanbul'u ortalayacağı zaten aşikardı. Belki 50-100 km doğular diye hep ümit ettik ama daha da beter oldu. Zaten soğuklar İzlanda kökenli geberik soğuklardı, sıcak cephe de şeker gibi eritti o cılız soğukları.
Neyse zaten pazartesiyi kaybetmeyi göze almıştık, yağmura dönüşecekti bir şekilde yağışlar, ancak pazartesi akşamından itibaren modellerde görünen büyük yağış potansiyeli ve 15-20 cm veren kar haritaları bir anda pazartesi günü kayboldu. Çünkü Kırım üzerinde aniden beliren bir siklon, tüm Dek ve oklüzyon cephe oluşumunu yerle bir etti, izobarların şeklini de bozarak. Rüzgar çarşambaya kadar karayel meyilli kalınca, Anadolu yakası az çok tatmin oldu. Salı günü Taşdelen, Çekmeköy taraflarındaydım. 15-20 cm. kar vardı. Anadolu yakası sahilleri de az çok kar gördü. Bu tarafta Büyük Çekmece, Çatalca'dan arkadaşların gönderdiği fotoğraflar fena değildi. Velhasıl boğaz hattına yaramayan bir sistem daha geldi geçti, son anda yine modellerin kazığını yediğimiz.
Şimdi önümüzde 14-15 şubat gibi bir salınım var. Muhtemelen, hatta çok büyük ihtimalle Karadeniz sistemi olacak ama bir iki günlük. Umarım çok güneye inmez, deprem bölgesinde etkili olmaz, zaten gece ayazları bölgede büyük sıkıntı.
Sanırım hepimiz bir an önce bahar gelmesini diliyordur, deprem bölgesinde yaşamını, çok zor şartlarda idame ettirmeye çalışanlar adına. Bu resmen yüzyılın felaketi belki de, tarihte görülmemiş bir şey.
Ancak şu da var ki, mesela İstanbul'a kar yağacak olsa bunu engelleyebilir misiniz? Elbette hayır, ancak önleminizi alabilirsiniz.
Deprem de aynı bu şekilde. Fay hattının üzerinde oturuyorsanız, depremi engelleyebilir misiniz? Elbette yine hayır. Bu kadar çok katlı binalara fay üzerinde izin verilmesinin nasıl bir açıklaması olabilir? Bunlara izin veren ve devamında depreme yönelik proje geliştirmeyen tüm iktidarların, belediyelerin, demirden, çimentodan çalan müteahhitlerin, hatta işi uzamasın, daha çabuk hallolsun diye standart gönderilen yoğun kıvamlı betonu sulandırarak kullanan ustabaşlarından, işçilere kadar hepsinin vebali var. Yatacak yeriniz yok!
Son olarak, gelmesine deprem gibi engel olamayacağımız hava olaylarına gelirsek, aşağıdaki uzun vadeli basınç konumlarını gösteren haritaya baktığımda, 22-23 şubattan mart başına kadar sibirya veya polar kökenli uzun bir sistem ve hemen ardından mart ayı ilk hafta, yine uzun süreli ve Avrupa'yı daha da uzun süre etkileme ihtimali olan İzlanda kökenli bir sistem ihtimali görüyorum. Bakalım stratosfer ısınması ay sonu etkisini nerede gösterecek? Umarım güney bölgelere inmez.
Deprem bölgesindeki herkesin Allah yardımcısı olsun, yardım etmek adına elimizden geleni yapalım..
Bu gönderiye 15 ifade bırakıldı.
Hepsini görüntüle
2
13