Hepinize selam sevgili dostlar... Uzun zamandır yoktum aranızda, biraz uzaklaşsam da hep takipteyim ama...
Biliyorum ki , hepimiz bu kar yağışılarını hasretle bekliyoruz . Ancak hiç bir zaman istenilen, beklenilen yağışlara ulaşamıyoruz. Hep son dakika hayal kırıklıkları ile umutla beklenilen yağışlara elveda diyoruz. Neden bu kadar veri , model varken önümüzde, tahmincilerimizin değerli görüşleriyle kesin gözüyle baksak da bir anda terse döner bu durum ? Var bir şey bunda...
Bir çoğunuz küresel ısınma deyip geçeceksiniz ya da İstanbul beton yığını haline geldi, bu kadar insan kalabalığına yağmaz tabi diyeceksiniz . Oysa ki tüm gün yağmayan yağmur tam okul ya da iş çıkışında tepemize iniverir. Sebebi insanların negatif (-) varliklar , bulutların ise pozitif (+) olmasıdır . Bu durumda düşünülenin aksine insan yoğunluğunun bulutları çekmesi gerekirdi değil mi ? Sonuçta zıt kutuplar birbirini çeker. Ama çekmiyor görünmez bir kuvvet engel oluyor. Ne olabilir bu ? Gelin birlikte düşünelim...
Öncelikle size 1955 ' te Eugene Parker' ın ortaya attığı bir anlatımla başlamak istiyorum. Bu düşünceye göre " Dönen bir sıvıda olduğu gibi, bir gezegenin içinde ergimiş
halde bulunan madde diferansiyel dönme yapar.
Yani, merkezi dış katmanlara göre daha hızlı döner. Bu şekilde hareket eden iletken madde çekirdekteki manyetik alanı güçlendirir. Eğer bu iletken katmanlar yeterince sıcaksa ve çalkantılıysa bu da varolan manyetik alanı güçlendirir."
İşte aradığımız gizli kuvvet ... Dünyanın manyetik alanı diğer adıyla jeomanyetik alan...
Dünya'nın koruyucu güç tabakası olan manyetik alan , Dünya'yı uzaydaki olumsuz hava koşulları ve radyasyondan korur.
Yer manyetik alanı her zaman sabit değildir. Bunlar çeşitli periyotlarda oluşan değişimlerdir. Manyetik fırtınalar , günlük değişimler ,uzun dönemli değişimler, yüksek frekanslı değişimler , batıya doğru kayma , manyetik ters dönmeler gibi...
Bu değişimler hayvanlar ve insanlarda da birçok etkiye sebep olur. Örneğin kuşlar, balinalar gibi hayvanlar yönlerini kaybeder . İnsanlarda baş ağrısı, yorgunluk , sinirlilik , uykusuzluk ya da tam aksi ağır bir uyku, sakarlık gibi ... Elektronik aletlerde bozulmalar... Hatta meydana gelen anlamsız kazalar ...Böylesine güçlü bir kuvvet atmosferik koşulları da değiştirebilir. Doğal afetlerin hepsi gökten gelir yeri etkiler. Bu durumda iyonosferin bir tetikleyici , yansıtıcı katman olduğu akıllardan çıkmamalıdır.
Jeomanyetik bir alan oluşursa bulutlar o bölgeye giremez, farklı yöne kayar ve biz de öylece bakarız ardından .
Peki bu ne zaman son bulur ? Bölgemizde biriken bir enerji mevcut ne yazık ki... Bu enerji boşalımı sonunda rahatlayacaktır. İşte o zaman beklenilen gözlemlenen ve tahmin edilen yoğun kar yağışları bölgeye çökecektir. Ama o şartlarda bunu ister miyiz? Önemli olan da bu ...
Bu konuda bilgileriyle bana yön veren sevgili hocama sonsuz saygılarımla...
Şenay hanım özlettiniz kendinizi. Uzun aradan sonra tekrar hoşgeldiniz. Daha sık okumak isteriz sizi. Bir Fizikçi olarak bu defa astrofizik olayına girmişsiniz sanırım. Ama bana saçma geldi, evrene enerji gönderme falan olayları
Gidip Bitlis'ten biraz enerji alalım o zaman. Belki biz de 2 metre kar alırız Biz sıcaklığa, siklon geçişine falan yorduk sahil kesimlerin son sistemde kar örtüsü alamamasını ama meğer Zeytinburnu'nun enerjisi düşükmüş
(19-02-2021, Saat: 14:12)Şenay Alkan Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Hepinize selam sevgili dostlar... Uzun zamandır yoktum aranızda, biraz uzaklaşsam da hep takipteyim ama...
Biliyorum ki , hepimiz bu kar yağışılarını hasretle bekliyoruz . Ancak hiç bir zaman istenilen, beklenilen yağışlara ulaşamıyoruz. Hep son dakika hayal kırıklıkları ile umutla beklenilen yağışlara elveda diyoruz. Neden bu kadar veri , model varken önümüzde, tahmincilerimizin değerli görüşleriyle kesin gözüyle baksak da bir anda terse döner bu durum ? Var bir şey bunda...
Bir çoğunuz küresel ısınma deyip geçeceksiniz ya da İstanbul beton yığını haline geldi, bu kadar insan kalabalığına yağmaz tabi diyeceksiniz . Oysa ki tüm gün yağmayan yağmur tam okul ya da iş çıkışında tepemize iniverir. Sebebi insanların negatif (-) varliklar , bulutların ise pozitif (+) olmasıdır . Bu durumda düşünülenin aksine insan yoğunluğunun bulutları çekmesi gerekirdi değil mi ? Sonuçta zıt kutuplar birbirini çeker. Ama çekmiyor görünmez bir kuvvet engel oluyor. Ne olabilir bu ? Gelin birlikte düşünelim...
Öncelikle size 1955 ' te Eugene Parker' ın ortaya attığı bir anlatımla başlamak istiyorum. Bu düşünceye göre " Dönen bir sıvıda olduğu gibi, bir gezegenin içinde ergimiş
halde bulunan madde diferansiyel dönme yapar.
Yani, merkezi dış katmanlara göre daha hızlı döner. Bu şekilde hareket eden iletken madde çekirdekteki manyetik alanı güçlendirir. Eğer bu iletken katmanlar yeterince sıcaksa ve çalkantılıysa bu da varolan manyetik alanı güçlendirir."
İşte aradığımız gizli kuvvet ... Dünyanın manyetik alanı diğer adıyla jeomanyetik alan...
Dünya'nın koruyucu güç tabakası olan manyetik alan , Dünya'yı uzaydaki olumsuz hava koşulları ve radyasyondan korur.
Yer manyetik alanı her zaman sabit değildir. Bunlar çeşitli periyotlarda oluşan değişimlerdir. Manyetik fırtınalar , günlük değişimler ,uzun dönemli değişimler, yüksek frekanslı değişimler , batıya doğru kayma , manyetik ters dönmeler gibi...
Bu değişimler hayvanlar ve insanlarda da birçok etkiye sebep olur. Örneğin kuşlar, balinalar gibi hayvanlar yönlerini kaybeder . İnsanlarda baş ağrısı, yorgunluk , sinirlilik , uykusuzluk ya da tam aksi ağır bir uyku, sakarlık gibi ... Elektronik aletlerde bozulmalar... Hatta meydana gelen anlamsız kazalar ...Böylesine güçlü bir kuvvet atmosferik koşulları da değiştirebilir. Doğal afetlerin hepsi gökten gelir yeri etkiler. Bu durumda iyonosferin bir tetikleyici , yansıtıcı katman olduğu akıllardan çıkmamalıdır.
Jeomanyetik bir alan oluşursa bulutlar o bölgeye giremez, farklı yöne kayar ve biz de öylece bakarız ardından .
Peki bu ne zaman son bulur ? Bölgemizde biriken bir enerji mevcut ne yazık ki... Bu enerji boşalımı sonunda rahatlayacaktır. İşte o zaman beklenilen gözlemlenen ve tahmin edilen yoğun kar yağışları bölgeye çökecektir. Ama o şartlarda bunu ister miyiz? Önemli olan da bu ...
Bu konuda bilgileriyle bana yön veren sevgili hocama sonsuz saygılarımla...
(19-02-2021, Saat: 17:10)Serkan Sezenoğlu Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Şenay hanım özlettiniz kendinizi. Uzun aradan sonra tekrar hoşgeldiniz. Daha sık okumak isteriz sizi. Bir Fizikçi olarak bu defa astrofizik olayına girmişsiniz sanırım. Ama bana saçma geldi, evrene enerji gönderme falan olayları
Gidip Bitlis'ten biraz enerji alalım o zaman. Belki biz de 2 metre kar alırız Biz sıcaklığa, siklon geçişine falan yorduk sahil kesimlerin son sistemde kar örtüsü alamamasını ama meğer Zeytinburnu'nun enerjisisi düşükmüş
Okuduğunuzu tamamen yanlış anlamışsınız Serkan bey yazımda astrofizikçi Eugene Parker 'den alıntı yapmam tamamen bilimsel olan jeomanyetik alanın oluşumunun anlaşılması amaçlıydı. Ayrıca evrene enerji gönderin gibi bir ifade bulunmamakta burada. Yazıyı jeofizik kapsamında tekrar okumanızı tavsiye ederim . Manyetik alan durağandır . Manyetik alanın içindeki partiküller hareket eder, yer değiştirir.Bu da atmosferik anomalilere sebebiyet verir. Manyetik alan değişimlerinde beklediğiniz bulutlar beklediğiniz bölgeye giremez . Gayet açık anlattım yerin jeomanyetik alanı fazla olduğunda beklediğiniz efsane sistemler eriyip kuşa döner aynen bu şekilde birkaç saat sizi mutlu eder daha fazlası da olmaz . Modellerin yaklaştıkça bozulması konusunda, hazırlayanların beceriksizliğine verip , nedenine hiç bir açıklama yapamazken, bölgemiz üzerindeki deprem gerçeğini atlayarak bu kadar eğlenmenize üzüldüm açıkçası.
(19-02-2021, Saat: 14:12)Şenay Alkan Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Hepinize selam sevgili dostlar... Uzun zamandır yoktum aranızda, biraz uzaklaşsam da hep takipteyim ama...
Biliyorum ki , hepimiz bu kar yağışılarını hasretle bekliyoruz . Ancak hiç bir zaman istenilen, beklenilen yağışlara ulaşamıyoruz. Hep son dakika hayal kırıklıkları ile umutla beklenilen yağışlara elveda diyoruz. Neden bu kadar veri , model varken önümüzde, tahmincilerimizin değerli görüşleriyle kesin gözüyle baksak da bir anda terse döner bu durum ? Var bir şey bunda...
Bir çoğunuz küresel ısınma deyip geçeceksiniz ya da İstanbul beton yığını haline geldi, bu kadar insan kalabalığına yağmaz tabi diyeceksiniz . Oysa ki tüm gün yağmayan yağmur tam okul ya da iş çıkışında tepemize iniverir. Sebebi insanların negatif (-) varliklar , bulutların ise pozitif (+) olmasıdır . Bu durumda düşünülenin aksine insan yoğunluğunun bulutları çekmesi gerekirdi değil mi ? Sonuçta zıt kutuplar birbirini çeker. Ama çekmiyor görünmez bir kuvvet engel oluyor. Ne olabilir bu ? Gelin birlikte düşünelim...
Öncelikle size 1955 ' te Eugene Parker' ın ortaya attığı bir anlatımla başlamak istiyorum. Bu düşünceye göre " Dönen bir sıvıda olduğu gibi, bir gezegenin içinde ergimiş
halde bulunan madde diferansiyel dönme yapar.
Yani, merkezi dış katmanlara göre daha hızlı döner. Bu şekilde hareket eden iletken madde çekirdekteki manyetik alanı güçlendirir. Eğer bu iletken katmanlar yeterince sıcaksa ve çalkantılıysa bu da varolan manyetik alanı güçlendirir."
İşte aradığımız gizli kuvvet ... Dünyanın manyetik alanı diğer adıyla jeomanyetik alan...
Dünya'nın koruyucu güç tabakası olan manyetik alan , Dünya'yı uzaydaki olumsuz hava koşulları ve radyasyondan korur.
Yer manyetik alanı her zaman sabit değildir. Bunlar çeşitli periyotlarda oluşan değişimlerdir. Manyetik fırtınalar , günlük değişimler ,uzun dönemli değişimler, yüksek frekanslı değişimler , batıya doğru kayma , manyetik ters dönmeler gibi...
Bu değişimler hayvanlar ve insanlarda da birçok etkiye sebep olur. Örneğin kuşlar, balinalar gibi hayvanlar yönlerini kaybeder . İnsanlarda baş ağrısı, yorgunluk , sinirlilik , uykusuzluk ya da tam aksi ağır bir uyku, sakarlık gibi ... Elektronik aletlerde bozulmalar... Hatta meydana gelen anlamsız kazalar ...Böylesine güçlü bir kuvvet atmosferik koşulları da değiştirebilir. Doğal afetlerin hepsi gökten gelir yeri etkiler. Bu durumda iyonosferin bir tetikleyici , yansıtıcı katman olduğu akıllardan çıkmamalıdır.
Jeomanyetik bir alan oluşursa bulutlar o bölgeye giremez, farklı yöne kayar ve biz de öylece bakarız ardından .
Peki bu ne zaman son bulur ? Bölgemizde biriken bir enerji mevcut ne yazık ki... Bu enerji boşalımı sonunda rahatlayacaktır. İşte o zaman beklenilen gözlemlenen ve tahmin edilen yoğun kar yağışları bölgeye çökecektir. Ama o şartlarda bunu ister miyiz? Önemli olan da bu ...
Bu konuda bilgileriyle bana yön veren sevgili hocama sonsuz saygılarımla...
Enerji boşalma deptem olabilirmi?
Tabi ki yanardağ patlamaları ,depremler büyük enerji çıkışlarına sebebiyet verir. Zaten bu enerji mutlaka çıkmalıdır. Fizik kuralıdır bu.
(19-02-2021, Saat: 17:10)Serkan Sezenoğlu Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Şenay hanım özlettiniz kendinizi. Uzun aradan sonra tekrar hoşgeldiniz. Daha sık okumak isteriz sizi. Bir Fizikçi olarak bu defa astrofizik olayına girmişsiniz sanırım. Ama bana saçma geldi, evrene enerji gönderme falan olayları
Gidip Bitlis'ten biraz enerji alalım o zaman. Belki biz de 2 metre kar alırız Biz sıcaklığa, siklon geçişine falan yorduk sahil kesimlerin son sistemde kar örtüsü alamamasını ama meğer Zeytinburnu'nun enerjisisi düşükmüş
Okuduğunuzu tamamen yanlış anlamışsınız Serkan bey yazımda astrofizikçi Eugene Parker 'den alıntı yapmam tamamen bilimsel olan jeomanyetik alanın oluşumunun anlaşılması amaçlıydı. Ayrıca evrene enerji gönderin gibi bir ifade bulunmamakta burada. Yazıyı jeofizik kapsamında tekrar okumanızı tavsiye ederim . Manyetik alan durağandır . Manyetik alanın içindeki partiküller hareket eder, yer değiştirir.Bu da atmosferik anomalilere sebebiyet verir. Manyetik alan değişimlerinde beklediğiniz bulutlar beklediğiniz bölgeye giremez . Gayet açık anlattım yerin jeomanyetik alanı fazla olduğunda beklediğiniz efsane sistemler eriyip kuşa döner aynen bu şekilde birkaç saat sizi mutlu eder daha fazlası da olmaz . Modellerin yaklaştıkça bozulması konusunda, hazırlayanların beceriksizliğine verip , nedenine hiç bir açıklama yapamazken, bölgemiz üzerindeki deprem gerçeğini atlayarak bu kadar eğlenmenize üzüldüm açıkçası.
Kadir Sütçü, hesabınızı ele geçirmiş diye düşündüm valla
Ya Şenay hanım, araştırmacı kişiliğinize, bilimsel veriler sunmanıza asla saygısızlığım olamaz ama modellerin yaklaştıkça bozulmasıyla jeomanyetik alanın ne ilgisi var Allah aşkına? Sistemleri modeller getirmiyor ki. Atmosfer bildiğini okuyor, modeller sadece çözümlemeye çalışıyor. Ayrıca İstanbul Avrupa yakası sahilleri hariç gayet de tatmin edici bir sistem aldı. 100 km. ötemiz siklon hareket rotasıyla alakalı 1 metre kar alırken 1 derece sıcaklık farkı yüzünden 10 cm.'de kalmak jeomanyetik alanla açıklanamaz bence. Bir tek İstanbul'da mı bu jeomanyetik alan etkisi? Ya da Zeytinburnu' nda mı? 10 km kuzeyimiz 40 cm kar alırken jeomanyetik alan sadece Zeytinburnu'nda mı etkili? Meteoroloji ve jeolojinin ortak etki alanları olabilir belki, ona katılabilirim ama yaptığınız örnekleme bana çok saçma geldi. Olsun ama seviyeli tartışma çok güzel şey. Düz dünya inancından jeomanyetik alan gücüne kadar her şeyde bir komplo teorisi arayışı bana çok saçma geliyor açıkçası, siz bunlara inansanız da. Karşı görüşe saygı duyarım ama saçma bulduğumu da beyan ederim elbette. Neyse hamd olsun aya gidiyoruz, reisimiz düz mü ters mi söyler herhalde
(19-02-2021, Saat: 19:19)Şenay Alkan Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Okuduğunuzu tamamen yanlış anlamışsınız Serkan bey yazımda astrofizikçi Eugene Parker 'den alıntı yapmam tamamen bilimsel olan jeomanyetik alanın oluşumunun anlaşılması amaçlıydı. Ayrıca evrene enerji gönderin gibi bir ifade bulunmamakta burada. Yazıyı jeofizik kapsamında tekrar okumanızı tavsiye ederim . Manyetik alan durağandır . Manyetik alanın içindeki partiküller hareket eder, yer değiştirir.Bu da atmosferik anomalilere sebebiyet verir. Manyetik alan değişimlerinde beklediğiniz bulutlar beklediğiniz bölgeye giremez . Gayet açık anlattım yerin jeomanyetik alanı fazla olduğunda beklediğiniz efsane sistemler eriyip kuşa döner aynen bu şekilde birkaç saat sizi mutlu eder daha fazlası da olmaz . Modellerin yaklaştıkça bozulması konusunda, hazırlayanların beceriksizliğine verip , nedenine hiç bir açıklama yapamazken, bölgemiz üzerindeki deprem gerçeğini atlayarak bu kadar eğlenmenize üzüldüm açıkçası.
Kadir Sütçü, hesabınızı ele geçirmiş diye düşündüm valla
Ya Şenay hanım, araştırmacı kişiliğinize, bilimsel veriler sunmanıza asla saygısızlığım olamaz ama modellerin yaklaştıkça bozulmasıyla jeomanyetik alanın ne ilgisi var Allah aşkına? Sistemleri modeller getirmiyor ki. Atmosfer bildiğini okuyor, modeller sadece çözümlemeye çalışıyor. Ayrıca İstanbul Avrupa yakası sahilleri hariç gayet de tatmin edici bir sistem aldı. 100 km. ötemiz siklon hareket rotasıyla alakalı 1 metre kar alırken 1 derece sıcaklık farkı yüzünden 10 cm.'de kalmak jeomanyetik alanla açıklanamaz bence. Bir tek İstanbul'da mı bu jeomanyetik alan etkisi? Ya da Zeytinburnu' nda mı? 10 km kuzeyimiz 40 cm kar alırken jeomanyetik alan sadece Zeytinburnu'nda mı etkili? Meteoroloji ve jeolojinin ortak etki alanları olabilir belki, ona katılabilirim ama yaptığınız örnekleme bana çok saçma geldi. Olsun ama seviyeli tartışma çok güzel şey. Düz dünya inancından jeomanyetik alan gücüne kadar her şeyde bir komplo teorisi arayışı bana çok saçma geliyor açıkçası, siz bunlara inansanız da. Karşı görüşe saygı duyarım ama saçma bulduğumu da beyan ederim elbette. Neyse hamd olsun aya gidiyoruz, reisimiz düz mü ters mi söyler herhalde
Amacım sizinle tartışmak değil Serkan bey benim bilimsel açıklamama karşı atmosfer kafasına göre davranıyor deme lüksünüz yok. Çünkü her davranışın bir sebebi var. Ben bunu açıklamaya çalışırken sizin konuyu basitleştirip konuyu düz dünyaya kadar getirmeniz gerçekten komik duruyor. Bölgemizde diyorum beklenen büyük bir deprem var. Bu depremin oluşturduğu bir enerji var. Siz bunu geçiştirmeye çalışsanız da bu göz ardı edilemiyecek bir gerçek ne yazık ki... Zeytinburnu örneğine gelince bunu uzmanlara bırakmalı fay hatları geçiyor mu geçmiyor mu diye .Fay hatları belli bir manyetik alan yaratır yüzeyden yukarıya atmosfere doğru. 99 depremini hatırlarsanız bölgesel yıkılmalar oldu. Fay hattı geçen yerlerdi yıkılanlar. En yakın örnek İzmir. Geçtiğimiz günlerde olan deprem sonrası İzmir'e bile kar yağdı.
Serkan hocam bu konuyla ilgili Şenay hocama destek vermek istiyorum, 27 yıllık meslek hayatımda Fizik öğretmenlerimizle son 10 yıl içinde tam da bu konuyu bir çok kez sohbetlerimizde tartıştığımız oldu.
Hobimden dolayı Kuş Bilimci çeşitli üniversitelerde ve bakanlıklarda çalışan değerli arkadaşlarım var Şenay hocamın yazısında bahsettiği gibi hayvan göçlerinin çok değiştiği göç yollarının eski yılların aksine çok farklılaştığı bilim insanları tarafından konuşmalarımızda dillendirildi ve hala nedenlerinin bir çok faktöre bağlı olabileceği ve bunlardan birinin de manyetik alan olduğunu duymuştum.
Yukarıda hobimden dolayı demiştim benim kuşlara özelliklekle av kuşlarına biraz manevi bağım var
Doğada birçok göçmen kuş bizim 10 sene önce onları gördüğümüz yerlerde artık yoklar, 7~8 sene önce Belçikalı bilim insanlarını karavanla Trakya meralarında görmüştüm antenlerle tarlalarda sinyal takip edip Leylekleri izlediğine şahit oldum, biz o an orada Bıldırcın avı yapıyorduk sohbet etme imkanımız oldu ve enteresandır onlarda manyetik alanların kuşların üzerindeki göç değişimlerini izliyoruz diye bir çalışma içinde olduklarını söylemeleri dikkatimi çekmişti bu yazısıyla da Şenay hocam gene benim açımdan olayın tam üstüne bastı.
Atmosferik olarak pek bilgim yok manyetik alan etkisiyle ilgili sizler daha donanımlısınız aranıza girmiş gibi olmayayım ama kuşların göç yolu konusunda Şenay hocam haklı olabilir.
Hepinize saygılarımı sunuyorum.
Haldun YAZICI
(20-02-2021, Saat: 00:34)Halyaz Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Serkan hocam bu konuyla ilgili Şenay hocama destek vermek istiyorum, 27 yıllık meslek hayatımda Fizik öğretmenlerimizle son 10 yıl içinde tam da bu konuyu bir çok kez sohbetlerimizde tartıştığımız oldu.
Hobimden dolayı Kuş Bilimci çeşitli üniversitelerde ve bakanlıklarda çalışan değerli arkadaşlarım var Şenay hocamın yazısında bahsettiği gibi hayvan göçlerinin çok değiştiği göç yollarının eski yılların aksine çok farklılaştığı bilim insanları tarafından konuşmalarımızda dillendirildi ve hala nedenlerinin bir çok faktöre bağlı olabileceği ve bunlardan birinin de manyetik alan olduğunu duymuştum.
Yukarıda hobimden dolayı demiştim benim kuşlara özelliklekle av kuşlarına biraz manevi bağım var
Doğada birçok göçmen kuş bizim 10 sene önce onları gördüğümüz yerlerde artık yoklar, 7~8 sene önce Belçikalı bilim insanlarını karavanla Trakya meralarında görmüştüm antenlerle tarlalarda sinyal takip edip Leylekleri izlediğine şahit oldum, biz o an orada Bıldırcın avı yapıyorduk sohbet etme imkanımız oldu ve enteresandır onlarda manyetik alanların kuşların üzerindeki göç değişimlerini izliyoruz diye bir çalışma içinde olduklarını söylemeleri dikkatimi çekmişti bu yazısıyla da Şenay hocam gene benim açımdan olayın tam üstüne bastı.
Atmosferik olarak pek bilgim yok manyetik alan etkisiyle ilgili sizler daha donanımlısınız aranıza girmiş gibi olmayayım ama kuşların göç yolu konusunda Şenay hocam haklı olabilir.
Hepinize saygılarımı sunuyorum.
Haldun YAZICI
Aksine fikirlerinizi belirtmeniz benim hoşuma gider. Çok teşekkür ederim.