Küba'dan Vietnam'a, Sibirya'dan Fildişi sahillerine kadar herkese selamlar..
Bir söz vardır İstanbul'a kar yağmadan Türkiye'ye kış gelmez diye. İşte aslında tam da havaların böyle kapalı/gri gittiği günlerde memleketin diğer ücra köy ve mezralarındada durum pek farklı değil. Kasvetli havalara ülkece alıştık ve seviyoruz da Ancak kasvetimizi dağıtacak yegane doğa olayının KAR yağışı olduğunu da malumunuz hepimiz biliyoruz. Mevsim iyiden iyiye kışa dönerken nerede kaldı bu kar aahh ahh eskiden kışlar böyle miydi diye başlayan sohbetlerini ananelerimizin kuzineli, duvarında tespihler asılı, misk kokulu evlerinde kim bilir kaç kez dinledik. Evet eskiler sürekli anlatırlar-dı (dı diyorum çünkü artık evlilik programı izlemekten onlarda devreleri yaktı) kar fırtınasında günlerce kesilen elektrikleri, mahallede çıkan yangınlara müdahale edemeyen itfaiyecileri, kapanan yollardaki ekmek kuyruklarını, askeri man kamyonlarının getirdiği erzakları, şehre inen domuz ve kurt sürülerini, İstanbul boğazını kaplayan buzları, fırtınada alabora olan mavnaları, gemileri... Onlar anlatırken duvarda asılı duran sarkaçlı saate bakıp hayallere daldığımı ve sayısız kez uyuya kaldığımı hatıralarımda hala canlı olarak saklarım. Peki neydi o eski kışları daha güzel kılan şey? Aslında yazımın içinde kendini hissettiren yokluk ve teknolojinin bu kadar ileri olmaması. İnsanoğlu her şeye daha fazla hükmetme ve sahip olma arzusu ile şehirleri beton bloklarla doldurduğundan ve fosil yakıtları daha fazla atmosfere saldığından bu yana dünyamız ikliminde makro ve mikro ölçekli bir çok değişim meydana geldi. Bunlardan en belirgini de yaşadığımız şehir İstanbul'da emarelerini göstermekte. Artan nüfus, ısıyı hapseden binalar, egzoz gazları (bknz TDK : egzoz ) kullandığımız deodorantlar, termik santraller, sanayileşme vs neticesinde her yağan kar toprak üzerinde daha az süre erimeden kalmakta ve tekerlekli araç sayısındaki artışla birlikte karın doğal örtüsü daha çabuk bozularak çözülme süreci hızlanmıştır. Açık alanların tamamen yerleşime açılması ile rüzgar koridorları kapanmış ve yağışın yeryüzü ile buluşma alanları sınırlanmıştır. Tüm bunlara ek olarak makro iklim değişiklikleri de eklenince kar yağışlarının senelik periyotları uzamış ve eskiden 1 sene sıcak 1 sene soğuk giden havalar son 20 yılda 2 sene soğuk 1 sene normal haline gelmeye başlamıştır. İçinizden bırak goygoyu bu sene nasıl geçecek tahmin yok mu diyenler olacaktır ilk yazımız böyle olsun tahmini zaten Facebook sayfamızda yayınlamıştık ama güncelleyip yeni başlıkta sizlere sunarız. Yazımın sonuna gelirken CNNTürk yorumlarından başlayıp Havacity ile ivme kazanan, Wowturkeyle daha fazla yol katedip, Forumatmosfer'de devam eden bu sevdamızda bizleri yalnız bırakmayan ve bu işe gönlünü vermiş tüm dostlara, kardeş forumlara, bana yorum ve fikirlerimi yazma konusunda destek olan Sevgili Ümit Kartacihan (havacity), Akın Kurtoğlu (wowturkey), Serkan Sezenoğlu( İstanbul Hava Tahmini), Ümit Bülbül (havacity), Kamil Karabay (havacity) abilerimle sitemizde büyük emeği olan Ozan Soyak kardeşime teşekkürü borç bilirim.
Saygılar, hürmetler
Orçun BOSTANCI
Bir söz vardır İstanbul'a kar yağmadan Türkiye'ye kış gelmez diye. İşte aslında tam da havaların böyle kapalı/gri gittiği günlerde memleketin diğer ücra köy ve mezralarındada durum pek farklı değil. Kasvetli havalara ülkece alıştık ve seviyoruz da Ancak kasvetimizi dağıtacak yegane doğa olayının KAR yağışı olduğunu da malumunuz hepimiz biliyoruz. Mevsim iyiden iyiye kışa dönerken nerede kaldı bu kar aahh ahh eskiden kışlar böyle miydi diye başlayan sohbetlerini ananelerimizin kuzineli, duvarında tespihler asılı, misk kokulu evlerinde kim bilir kaç kez dinledik. Evet eskiler sürekli anlatırlar-dı (dı diyorum çünkü artık evlilik programı izlemekten onlarda devreleri yaktı) kar fırtınasında günlerce kesilen elektrikleri, mahallede çıkan yangınlara müdahale edemeyen itfaiyecileri, kapanan yollardaki ekmek kuyruklarını, askeri man kamyonlarının getirdiği erzakları, şehre inen domuz ve kurt sürülerini, İstanbul boğazını kaplayan buzları, fırtınada alabora olan mavnaları, gemileri... Onlar anlatırken duvarda asılı duran sarkaçlı saate bakıp hayallere daldığımı ve sayısız kez uyuya kaldığımı hatıralarımda hala canlı olarak saklarım. Peki neydi o eski kışları daha güzel kılan şey? Aslında yazımın içinde kendini hissettiren yokluk ve teknolojinin bu kadar ileri olmaması. İnsanoğlu her şeye daha fazla hükmetme ve sahip olma arzusu ile şehirleri beton bloklarla doldurduğundan ve fosil yakıtları daha fazla atmosfere saldığından bu yana dünyamız ikliminde makro ve mikro ölçekli bir çok değişim meydana geldi. Bunlardan en belirgini de yaşadığımız şehir İstanbul'da emarelerini göstermekte. Artan nüfus, ısıyı hapseden binalar, egzoz gazları (bknz TDK : egzoz ) kullandığımız deodorantlar, termik santraller, sanayileşme vs neticesinde her yağan kar toprak üzerinde daha az süre erimeden kalmakta ve tekerlekli araç sayısındaki artışla birlikte karın doğal örtüsü daha çabuk bozularak çözülme süreci hızlanmıştır. Açık alanların tamamen yerleşime açılması ile rüzgar koridorları kapanmış ve yağışın yeryüzü ile buluşma alanları sınırlanmıştır. Tüm bunlara ek olarak makro iklim değişiklikleri de eklenince kar yağışlarının senelik periyotları uzamış ve eskiden 1 sene sıcak 1 sene soğuk giden havalar son 20 yılda 2 sene soğuk 1 sene normal haline gelmeye başlamıştır. İçinizden bırak goygoyu bu sene nasıl geçecek tahmin yok mu diyenler olacaktır ilk yazımız böyle olsun tahmini zaten Facebook sayfamızda yayınlamıştık ama güncelleyip yeni başlıkta sizlere sunarız. Yazımın sonuna gelirken CNNTürk yorumlarından başlayıp Havacity ile ivme kazanan, Wowturkeyle daha fazla yol katedip, Forumatmosfer'de devam eden bu sevdamızda bizleri yalnız bırakmayan ve bu işe gönlünü vermiş tüm dostlara, kardeş forumlara, bana yorum ve fikirlerimi yazma konusunda destek olan Sevgili Ümit Kartacihan (havacity), Akın Kurtoğlu (wowturkey), Serkan Sezenoğlu( İstanbul Hava Tahmini), Ümit Bülbül (havacity), Kamil Karabay (havacity) abilerimle sitemizde büyük emeği olan Ozan Soyak kardeşime teşekkürü borç bilirim.
Saygılar, hürmetler
Orçun BOSTANCI
WhatsApp grubumuz yoktur