HAVA MODELLERİ VE RADAR İÇİN TIKLAYINIZ

Konuyu Oyla:
  • Toplam: 0 Oy - Ortalama: 0
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
PSİKOLOJİK İŞKENCE YÖNTEMİ: GASLİGHTİNG
En Karanlık Zihinlerin Bile Rahatsız Edici Bulacağı Psikolojik İşkence Yöntemi: Gaslighting

Bu yazımda psikolojik işkence yöntemlerinin belki de en acımasız, en rahatsız edici türlerinden birini işleyecem: Gaslighting.
Bu manipülasyon yöntemini hemen tüm hatlarıyla ele almaya başlayalım. Belki de farkında olmadan bu yöntemi en sevdiklerimize ve özellikle çocuklarımıza, sonuçlarını bilmeden uyguluyoruzdur.

Baştan belirteyim: Yazı oldukça uzun olacak, çayınızı kahvenizi hazır etmeniz yararınıza olabilir. İyi okumalar!

Gaslighting; genellikle narsist ve sosyopatlar tarafından, karşısındaki insana uygulanan psikolojik manipülasyon tekniğidir. Amacı, kişinin zamanla kendinden şüphe etmesini sağlamaktır. Yani yavaş yavaş uygulanan bir duygusal taciz tekniği…

İlk iş olarak "Gaslighting" teriminin nereden geldiğini açıklayayım.

Ingrid Bergman ve Charles Boyer’in rol aldığı Gaslight (1944) filminden çıkan terim, 1938’de sahnelenen “Angel Street” adlı tiyatro oyuna dayanmaktadır. Konusu narsist insanların, yıkıcı forma ulaşan duygusal istismarlarıdır.

 Filmde Boyer, Bergman’ı kasırga gibi esen bir romantizm ile evliliğe ikna eder. Evlendikten sonra eşi Bergman’a akıl oyunları oynamaya başlar. Her gece ışıkları biraz daha kısar. Bergman “Gaz lambası giderek daha mı az ışık veriyor?” dediğinde Boyer’den sert tepkiler alır. Boyer’in amacı, Bergman’ı aklını kaybettiğine inandırarak mücevherlerine sahip olmaktır. Ve Bergman’ı aklını kaybetmeye başladığına ikna eder. Taa ki bunların farkına varan dedektif ortaya çıkana kadar….

resim

Bu film sağlıklı ve masum bir hedefin, zamanla gerçeklik ve güven duygusunun nasıl yok edilebileceğine, yani duygusal istismara güzel bir örnektir. Hepimiz bu tür bir manipülasyonla karşılaşabiliriz. İstismarı eşler, sevgililer, bir aile üyesi, arkadaş veya meslektaşımız da yapabilir.

Filmin konusu kafanızda mutlaka bir şeyler uyandırmıştır, şimdi direkt olarak bu manipülasyon yönteminin kendisini inceleyelim.

Tam olarak Türkçe bir karşılığı olmayan Gaslighting, karşıdaki insana çeşitli oyunlar oynayarak zamanla kendisinden şüphe etmesini sağlamasına yönelik olan bir psikolojik işkence/manipülasyon yöntemi olarak biliniyor. Genellikle narsistler ve sosyopatlar tarafından uygulanan bu yöntemin korkunç olan tarafıysa kurban tarafından fark edilmesinin neredeyse imkansıza yakın olması. Bunun nedenlerinden biri de sevdiğimiz insanlara güvenmemiz ve sözlerine inanma eğiliminde olmamız. Daha da kötüsü, çoğumuz bir dönemler farkında bile olmadan böyle bir manipülasyona maruz kalmış olabiliriz; küçük çaplı olsa bile.

Yani olayın temelinde yatan şey, karşıdaki insanın güvenini ve sevgisini suistimal ederek zamanla özgüvenini ve özsaygısını yaralamak.

Bu eylemi yapan insanların genelde tek bir amacı oluyor: Karşı tarafı kendisine bağımlı hale getirmek. Gözlemleri ve düşünceleri sürekli yalanlanan kurban, belli bir zaman sonra kendi zihnine düşman haline geliyor. Her yapacağı hareketin, her kuracağı cümlenin, her düşüncesinin yanlış olacağını düşünmeye başlıyor ve karar alma yetisini kaybediyor. Zamanla kendine olan şüphesi iyice artan kurban, bütün kontrolü karşı tarafa bırakıp iyiden iyiye kendi köşesine çekiliyor. İşler bu noktaya kadar geldiğinde geri dönülmesi iyice imkansızlaşan bir yola girmiş olan kişi, çevresinde güvenebileceği tek insan olarak karşısındakini görüyor ve o ne isterse onları yapmaya başlıyor.

Özellikle karşıdaki kişi bu davranışları sergiliyorsa bir manipülasyonla karşı karşıya olmanız olası:
  • Söylediği bir şeyi söyledikten sonra, cümleleri ile yüzleştirilince "Ben asla öyle bir şey demedim" demesi,
  • Defalarca belli bir olaydan veya söylemden kırıldığınızı anlatmanıza rağmen sizi üzüp kırdıktan sonra "Çok abartıyorsun, fazla dramatiksin" demesi,
  • Size hakaret ettikten sonra "Hep sen beni sinirlendirip bu hale getiriyorsun" demesi,
  • Suçlanacak çok şeyi olmasına rağmen "Hep beni suçluyorsun, sanki sen suçsuzsun" demesi,
  • Sizi üzüp, ağlatıp, kırıp "Sen histeriksin, başkaları görse bu halini bana acırdı, senin deli olduğunu düşünürdü"  demesi.
  • Sizin için çok önemli olmasına rağmen bir konu için "Bir daha bu saçmalığı dinlemeyeceğim" diyip, sizi söyledikleriniz veya inandıklarınızın saçmalık olduğuna inandırması,
  • Emin olduğunuz bir hatıra konusunda "Hayır sen yanlış hatırlıyorsun" demesi,
  • "Hep negatifsin", "Çok kötümsersin", "Daha önce de kız/erkek arkadaşlarım oldu, hiç biri senin gibi değil" diyerek inanç, his ve fikirleriniz konusunda sizi şüpheye düşürmesi.
  • Kafanız hep karışık mı, "Ben ne yaptım, yanlış mı davrandım" gibi sorular kafanızı devamlı kurcalıyor mu?
  • Durumu kurtarmak, anlık huzur bulmak için yalan söylediğiniz oluyor mu?
  • Hır çıkmasın diye sustuğunuz, doğruluğunuzu savunacak, savaşacak gücü bile bulamadığınız oluyor mu?
  • Mutlu bir hayat için ümidiniz kalmadı mı?
  • Devamlı yeterince iyi bir insan, iyi bir sevgili, iyi bir arkadaş olup olmadığınızı sorguluyor musunuz?
  • Ne yaparsanız yapın yeterince iyi olmadığını, hatta hep kötü yapıyor olduğunuz hissine kapılıyor musunuz?
  • Sanki eskiden daha özgüvenli, mutlu ve geleceğe karşı ümidiniz vardı da şimdi yokmuş gibi düşünüyor musunuz? Kendinizi tanımadığınız hissine kapılıyor musunuz?
Bu manipülasyonun uygulanma şekilleri farklılıklar gösterebiliyor.

Temelde yatan üç ana yöntem bulunuyor. Bunlardan birincisi, sözlü şekilde bir şeyleri ifade edip bu bilgileri her seferinde tekrardan, bu sefer farklı şekillerde anlatmak. Böylece karşıdaki kişinin algılarını allak bullak etmek amaçlanıyor. İkinci yöntem ise fiziksel; sürekli evde bulunan şeylerin yerlerini değiştirmek ve bir süre sonra olması gereken yerlerine tekrar koymak. Böylece eşyayı ilk başta ait olduğu yerde göremeyen ama bir süre sonra tam orada bulan kurban, bu durumdan bahsettiğinde "Ne saçmalıyorsun, hep oradaydı o" tepkisi alıyor. Bu durum zamanla yine kendisinden şüphe etmesine yol açıyor. Üçüncü yöntem ise bir olayın detaylarından bilinçli olarak bahsetmemek, daha sonrasındaysa önceden bahsetmiş gibi konuşmak ve karşıdaki insana hafıza kayıpları yaşadığı vurgusunu yaparak aklını bulandırmak üzerine.

Diğer yöntemlere bir örnek vermek gerekirse; karşıdaki kişiyle önce sert bir ses tonuyla konuşup daha sonrasında bunu inkar etmek ve oldukça yumuşak bir ses tonuyla konuştuğunu, onun yanlış anladığını söylemek. Bu durumun devamında kurban her şeyi olumsuz anlamasıyla suçlanıyor ve zamanla karşıdaki sert konuştuğunda bile kendi kendine sadece yanlış anladığını, son derece normal bir konuşma yaşadığını söylemeye başlıyor.

Olayın uygulanış yöntemlerini anlamak oldukça önemli, böylece bu tarz bir durumla karşı karşıya kalındığında olayı kavrayabilmek mümkün olabilir.


Gaslighting; toplumda kişilerin farkında olması gereken şeydir. İnsanların bazı işaretleri görmesi gerekir. Kişi o zaman sağlıksız bir ilişki yaşadığını fark edebilir. Dikkat etmeniz gereken genel uyarı işaretlerini şöyle sıralayabiliriz. Önce sizi çok sevdiğine ikna eder ve güveninizi kazanır.

1- Sizi sürekli aşağılıyor ve ses tonunu yükseltiyorsa.
2- Ses tonu konusunda onu uyardığınızda inkar ediyor ve sizin her şeyi abarttığınızı, çok hassas, duygusal olduğunuzu söylüyorsa,
3- Eşyaların yerini değiştiriyorsa ve kendi algınızdan şüpheye düşüyorsanız,
4- Süreklilik taşımaya başlayan bir unutkanlıktan yakınmaya başladıysanız,
5- Size hakaret ediyor, sonra da ‘’ Sen bu hale getiriyorsun. ‘’ diye sizi suçluyorsa,
6- Ailenizden ve arkadaşlarınızdan sizi uzaklaştırıyor ve onların size zarar vereceğine inandırıyorsa,
7- ‘'Ben mi yanlış hatırlıyorum, yanlış mı yapıyorum?” soruları kafanızı meşgul etmeye başladıysa,
8- Onu kırmamak için, yumurta kabuğu üzerinde yürür gibi davranıyorsanız
9- Davranışlarınız yüzünden sürekli özür diliyorsanız,
10- Tek başına alışverişe çıkamıyorsanız ve karar verme mekanizmanız çalışmamaya başladıysa,
11- Nereye gittiğinizi ve ne yaptığınızı sürekli kontrol ediyorsa,
12- Ekonomik olarak sizi sınırlıyorsa (para erişimi, telefon, araba…),
13- Kimsenin sizi onun kadar sevemeyeceğini ve size yaptıklarını yapmayacağını söylüyorsa,
14- Sürekli normal davranmadığınızı, başkalarının sizin gibi olmadığını telkin ediyorsa…

Burada yapılacak en kritik hata ise "Bunlar olsa fark ederim herhalde, fark edilmeyecek gibi değiller." demek.

Bunlar, Gaslightinge uğradığınızın belirtileridir. Eğer bütün bunları fark ederseniz, size tasarlanmış farklı bir hikaye anlatacaktır. Kişisel alanınızı işgal etmeye devam edecektir. Sizin için çok üzüldüğünü söyleyerek, kurban rolünü oynamaya başlayacaktır. Kendinizi içiniz boşalmış, uyuşmuş, izole edilmiş gibi hissedersiniz. Hemen uzaklaşmalısınız.

Araştırmalara göre çoğu insan bir şekilde, ister küçük çapta ister büyük çapta olsun, böylesi bir manipülasyona maruz kalıyor. Karşınızda sevdiğiniz ve güvendiğiniz bir insan olduğu için de onun sözlerine değil, kendi algılayış biçiminize şüpheyle yaklaşmanız daha kolay geliyor. Bunu yaparkenki temel düşünce de "O neden yalan söylesin ki, ben yanlış anlamışımdır altı üstü.". Bu nedenle gaslighting en tehlikeli psikolojik manipülasyon yöntemlerinden. Sonuçları nedeniyle de adeta bir işkence aracına dönüşebiliyor.

Manipülasyona uğrayan kişide gözlemlenebilecek ana problemleri şöyle sıralayabiliriz:

Sürekli özür dileme: Kurban diğer insanlara ve manipüle eden kişiye karşı sürekli bir özür dileme halinde olacaktır, yanlış yaptığı bir şey yoksa bile.

Karar alamama: Seçim şansı sunulduğunda kurban ne seçerse seçsin yanlış olacağını düşünecek ve kendi başına bir seçim yapamayacaktır. Bu durum zamanla manipüle eden kişiye daha büyük bir otorite ve güç sağlayacaktır.

İçe kapanıklık: Hem morali, hem de kendine saygısı yerle bir olan kurban zihnen sürekli yorgun hissedecek ve sosyalleşmeye daha az zaman harcamaya başlayacaktır. Böylece zamanla ailesiyle ve arkadaşlarıyla arasındaki mesafe artacak, bu da manipüle eden kişiye kurban üzerinde daha çok etkili olma şansı tanıyacaktır.

Gaslighting size hala kanılması zor olan, oldukça bariz bir manipülasyon yöntemi gibi geliyorsa, bu durumun kurbanlarından birinin oldukça çarpıcı hikayesiyle sizi baş başa bırakıp konuyu noktalayayım.

"3 hafta önce erkek arkadaşımla aynı evde yaşamaya başladık. Bu süreç içerisinde daha önce hiç olmayan bir problem baş göstermeye başladı. Olayı kafamdan kurguluyor olabilirim, ancak o bize taşındığından beri evdeki eşyalar sürekli kaybolup bir gün sonra yeniden ortaya çıkıyorlar. Bahsettiğim durum anahtarı kaybedip başka bir yerde bulmak gibi bir şey değil. Özellikle olmaları gereken yerlerde aradığım ve bulamadığım eşyaları, bir gün sonra tam olarak o baktığım yerlerde buluyorum.

Bu noktada örnek vermek istiyorum. Her sabah işe giderken yanımda bir tane çikolata götürürüm. Bu çikolata paketlerini hep aynı yere koyuyorum. Bir sabah uyandığımda çikolata paketlerinin yerinde yeller estiğini gördüm, sevgilime sorduğumda bilmediğini söyledi. Akşam eve döndüğümde manzarayı tahmin edin! Evet, çikolatalar tekrar olması gereken yerlerine dönmüştü. Sevgilim bu konuda "Belki sabah görmemişsindir" dedi. Dikkatinizi çekerim, burada bahsettiğimiz şey toplamda tam 12 paket çikolata, nasıl görmemiş olabilirim ki?"

Kurban ilk etapta tüm bunların garip bir şaka olduğunu düşünmüş.

"Başlarda ilginç bir espri anlayışı olduğunu düşünmüş ve bunu yüzüne söylemiştim. Ancak ne demek istediğimi anlamadığını söyledi ve oldukça sert şekilde tepki verdi. Durum böyle olunca ben de geri adım atmak zorunda kaldım. Sanırım böyle saçma bir işe kalkışma ihtimali, tüm bunların benim yanılgılarım sonucunda meydana geldiği fikrinden daha az olası geldi. Fakat zamanla iyice sinirlerim bozulmaya başlamıştı. İş için gerekli olan bir evrağı koyduğum yerde bulamamak, ve sonra tam o yerde ortaya çıkması çok keyfimi kaçırıyordu. Ne yapacağımı bilmiyorum, durumla ilgili hiçbir fikrim yok. Delirmediğime eminim, ancak mantıklı bir açıklama da bulamıyorum. Sevgilime ne zaman konuyu açsam gerginlik yaratmaya çalıştığımı söylüyor. Lütfen bana yardım edin..."


Durumu sosyal medyada paylaştıktan sonra kısa sürede bir çok yanıt alıyor kendisi.
 
"Yardımlarınız için hepinize teşekkürler. Son gelişmeleri özet geçiyorum. Böyle bir manipülasyon yönteminin varlığından haberdar edilince hemen gizli kamera siparişi verdim. Kameralar gelene kadar başımızdan birolay daha geçti. Bir kitap aldığımı ve ertesi gün babama vereceğimi söyledim, masanın üzerine bıraktım. Ertesi sabah tam da beklediğim gibi kitap ortadan yok olmuştu. Hiçbir tepki vermedim, bunun üzerine sevgilim garip davranışlar sergiledi. Kitabı hatırlatmaya çalıştı, ancak sürekli "Ne kitabı" diye sordum ve siniri bozuldu. Akşam eve geldiğimdeyse kitap tekrar yerli yerindeydi, ama yine hiç tepki vermedim. En sonunda kendisi "Aa bak, kitap buradaymış işte" dedi. "O kitaptan mı bahsediyordun ya, tamamdır teşekkürler" diyerek geçiştirdim. Gecenin kalanında oldukça gergin davrandı.
 
Kameralar geldikten sonra gerçek tamamen ortaya çıktı, gerçekten de eşyaların yerini değiştirenin o olduğunu gördüm. Daha sonrasında evime arkadaşımın geleceğini ve bir süre kalacağını, bu yüzden ayrılması gerektiğini söyledim. Gittikten bir iki gün sonra da telefonda ayrılık konuşması yaparak ayrıldım. Biliyorum, bu olabilecek en iyi son değil. Onunla yüzleşebilirdim de. Yine de bundan kaçındım ve olabilecek en sorunsuz ve hızlı şekilde kurtulmaya çalıştım. Hala neden böyle bir şey yaptığını bilmiyorum, ama benim hikayem de böyle."


Kendi yaşamınızın kontrolünü geri alabilirsiniz. Bir terapist yardımıyla kaybettiğiniz güveni geri yükleyebilirsiniz. Şefkat ve merhametle kendinizi şımartın. Başarısız olduğunuzda kendinizi affedin. Sizi sevenlerden destek alın. Pes etmeyin. Her zaman sevgi dolu bir ilişki içinde olmayı hak ediyorsunuz. Bu sizin suçunuz değil.

Ne yazık ki bu davranış türü tüm toplumlarda var. Dinlerde, kuruluşlarda, aile sistemlerinde ve ilişkilerde bu kontrol ve egemenlik ilkesini görürüz. Psikolojik istismar desenleri, çevremizdeki dünyayı yöneten aynılaşmış kalıplardır. İyileşme süreci zor bir iştir, ama siz buna değersiniz.

 Özetle, gaslighting konusunda bilinçlenin ve çevrenizdekileri de bilinçlendirin. Unutmayın, hepimiz bu tür bir manipülasyona maruz kalabiliriz; ama bugün, ama yarın. Üstelik yalnızca sevgililerimiz tarafından değil; arkadaşlarımız, hatta ailemiz tarafından bile -kasıtlı olmasa dahi- bu şekilde manipüle edilebilir, hatta ve hatta farkında olmadan başkalarını aynı şekilde manipüle edebiliriz. Dolayısıyla hem mağdur olmamak, hem de kimseyi mağdur etmemek için bu konu hakkında ne kadar çok şey bilirsek ve ne kadar çok insanı bilinçlendirirsek o kadar iyi. Aksi takdirde sonuçları psikolojik açıdan çok yıkıcı ve yıpratıcı olabilir.
Bu gönderiye 1 ifade bırakıldı. Hepsini görüntüle
1 Beğen
Cevapla
Bu konuda bitti Serkan abi.
Cevapla
  


Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar:
2 Ziyaretçi