İSTANBUL'A NEDEN KAR YAĞMIYOR?
Rezalet bir sonbahar mevsiminden sonra sadece son 3 gündeki yağışlarla İstanbul'daki barajların doluluk oranları %30'lardan %50'ye çıktı. Fakat yine yeniden İstanbul'a kar yağmadı. Bugün tam 3 sene oldu. 9 Ocak 2017'den beri İstanbul'da şehrin tamamında yerde tutan bir kar göremedik. Sadece İstanbul değil, Karadeniz kıyılarının tamamı bu dertten muzdarip. Neden doğru dürüst kar yağmıyor sorusunun cevabını verebilmek için önce "Nasıl" sorusunu cevaplayalım. İstanbul'un yüksek ilçeleri rakım sayesinde bir şekilde kar alabiliyor. Fakat şehrin güney sahillerinin tamamında bir kar örtüsü oluşabilmesi için hangi şartların bir araya gelmesi lazım?
Yanıtı okumadan önce lütfen eklediğim karikatüre bir göz gezdirin. Aslında sorunun cevabı bu karikatürde gizli. İstanbul sahillerinin tamamına kar topu yapabilecek kadar kar yağması için bir sürü şartın aynı anda oluşması gerekiyor. Bu şartları iki başlık altında toplayabiliriz:
1-) Deniz Etkisi Kar Yağışları: İstanbul aslında kar açısından çok özel bir konuma sahip. Normalde biliyorsunuz yağış oluşması için civarlarda bir alçak basınç olması gerekir. Fakat İstanbul'un kuzeyinde Karadeniz gibi dev bir su kütlesi var. Havanın yeteri kadar soğuk olduğu durumlarda, civarda alçak basınç sistemi olmasa bile Karadeniz üzerinden esen soğuk rüzgarlar Karadeniz'in nemiyle birleşince İstanbul'a kar olarak iniyor. Biz de buna Deniz Etkisi Kar Yağışı (DEK) diyoruz.
Tabii DEK öyle kolay kolay meydana gelmiyor. Bir soğuk hava kütlesinin kuvvetini ölçmek için meteorologlar atmosferde yer seviyesinin 1.5 km üzerinde havanın kaç derece olduğuna bakar. İstanbul sahillerinde karın yerde tutması için, civarda da bir alçak basınç yoksa öncelikle bu değerin en sıcak -10 derece olması gerekir. Hatta benim içim 1.5 km'de -12 derece İstanbul'a girmeden rahat etmez. Tabii soğuk havanın tek başına varlığı İstanbul'da DEK oluşumu için yeterli olmaz (şimdi paylaştığım karikatürü hatırlayın). Bir kere basınç yerleşimlerinin uygun olması gerekir. Bu basınç yerleşimleri öyle bir dizilim göstermelidir ki, İstanbul'da rüzgar Karadeniz üzerinden essin ve de atmosferin yer seviyesinden en az 2 km yukarısına kadar havada yeterli miktarda nem olsun. Eğer yüksek basınç fazla üzerimize yatarsa soğuk havaya rağmen yine DEK oluşmaz. Ha bir de rüzgarın yönü ve şiddetinin yer seviyesinden yukarıya çıktıkça çok değişmemesi gerekir. Atıyorum rüzgar yer seviyesinde poyraz, 2 km yukarıda karayel esiyorsa yine DEK oluşmaz. Ölme eşşeğim ölme yani.
Fakat uygun DEK koşulları oluştu mu İstanbul kara gömülür. Bu sebeptendir ki MGM kayıtlarına göre İstanbul tarihinde (Ocak 1942) ölçülmüş en yüksek kar kalınlığı tam 75 cm iken çok daha sık kar yağışına maruz kalan fakat topoğrafyası DEK'e uygun olmayan Ankara'nın rekoru (Ocak 1950) sadece 33 cm'dir. Benzer şekilde Karadeniz kıyısındaki Rize'nin rekoru 190 cm, hemen içeride bulunan ve çok daha soğuk bir iklime sahip Gümüşhane'nin rakoru ise sadece 80 cm'dir. Bu değerlerin şehir merkezlerine ait olduğunun altını çizeyim.
2-) Alçak Basınçlar: Bildiğiniz gibi bulunduğunuz bölgenin yakınlarında bir alçak basınç sistemi varsa yağış alma ihtimaliniz yüksektir. Dolayısıyla, yine yeterli soğukla çakışan alçak basınç sistemlerinde de İstanbul kar alabilir. Fakat bunun için mutlaka ve mutlaka alçak basıncın İstanbul'un doğusunda kalması gerekir. Alçak basıncın kar getirebilmesi için de eğer rüzgar kuzey veya kuzeydoğudan esiyorsa 1.5 km yükseklikte havanın -10 dereceden daha soğuk olması gerekir. Fakat bazı durumlarda, eğer Balkanlar'da yer seviyesinde ciddi soğuk birikimi varsa ve rüzgar da kuzeybatıdan (karayel) esiyorsa 1.5 km'de sadece -1 veya -2 derecede bile İstanbul'a kar yağabilir. Çünkü soğuk hava karayel sayesinde yer seviyesinden İstanbul'a sokulma imkanı bulur. Fakat eğer rüzgar Karadeniz üzerinden esiyorsa, İstanbul'a yer seviyesinden ancak Karadeniz'in 5-6 derecelik havası sokulur. Bu durumda kar yağıp tutması için 1.5 km yukarıda -10 derece koşulu olmazsa olmazdır.
İstanbul, kar yağışlarının ağırlıklı bir kısmını DEK, az bir kısmını alçak basınç etkisinde alır. En son hatırlarda yer eden 6-9 Ocak 2017 sistemi bir alçak basınç etkisinde gerçekleşmiş ve İstanbul sahillerinde yarım metreye yakın kar yığmıştı. Zaten o gün bugündür İstanbul sahillerinin tamamında tutan bir kar yağışı olmadı. Ondan önce 2016 yılbaşında yine güzel kar bırakan sistem bir DEK mekanizmasıydı. Benzer şekilde 17-18 Şubat 2015 kar yağışı da DEK idi. Tarihe geçen 1987 ve 2004 kar fırtınaları haricinde benim hatırladığım kadarıyla son 40 senede İstanbul sahillerini beyaza bürüyen bütün kar yağışları DEK şeklinde gerçekleşti.
Peki ne oluyor da artık eskisi kadar kar yağmıyor? Bunun bana göre iki açıklaması var. Birincisi, küresel ısınmanın da etkisiyle artık etkili soğuklar İstanbul'un da bulunduğu güney enlemlere kolay kolay inemiyor. Garip bir şekilde, özellikle son yıllarda nadiren indiği zaman da direkt Balkanlar'a iniyor ve İstanbul'a ulaşana kadar etkisini kaybediyor. Yani hem DEK mekanizmasının çalışması, hem de alçak basınç etkisinde kar yağması için gerekli olan 1.5 km soğukları hep yetersiz kalıyor. Örneğin; bu hafta 3 gün boyunca İstanbul'da etkili olan yağmur bir alçak basınç sistemi etkisinde gerçekleşti. Bu yağmur sırasında 1.5 km yükseklikteki sıcaklık yaklaşık -3,-4 dereceydi. Eğer 7 derece daha soğuk olsa İstanbul tarihi bir kar yağışı görürdü. Çarşamba ve Perşembe günü alçak basınç etkisi İstanbul'dan çok uzaklaşmış ama deniz etkisi yağışı için basınç koşulları uygun hale gelmişti. Fakat 1.5 km'deki hava sıcaklığı sadece -6, -7 derecede kaldığı için İstanbul sahillerinde yine aralıklı yağmur ya da doluya benzer grapuel denen garip sağanaklar görüldü.
İkinci sebep ise tabii ki betonlaşma. Yoğun ve plansız büyüme İstanbul'un kışlarını da etkiliyor. Bu etkiyi daha çok yazın hissetsek de kış mevsiminde de şehir eskisi kadar soğuyamıyor. Fakat ben yine de eskisi kadar kar göremememizin asıl sebebinin küresel ısınma, yan sebebinin ise betonlaşma olduğunu düşünüyorum.
Bütün bu anlattıklarım bir daha İstanbul sahillerinde oturanlar hiç kar göremeyecek anlamına gelmesin. Önümüzdeki yıllarda yine İstanbul'a zaman zaman sağlam soğuklar inecek ve yine etkili kar yağışları görülecektir. Fakat bu kar yağışlarının sıklığının gittikçe daha da azalacağını söylemek yanlış olmaz. Bu sene için de benim ümidim fazla yok, çünkü bütün soğuklar kutuplara hapsolmuş durumda. Yani sadece İstanbul değil, Avrupa'nın hiçbir yerinde etkili soğuklar yok.. Yine de bekleyip göreceğiz, zira bunun daha Ocak sonu ve Şubat'ı var.
Ülkemizde rakımı yüksek illerimiz daha uzun yıllar kar açısından şanslı olmaya devam edecek. Çünkü oraların kar alması için 1.5 km'de -10 derece olma şartı yok. Örneğin 900 metreye kurulu Ankara'nın kar alması için 1.5 km yükseklikteki sıcaklığın sadece -2 derece olması yeterli.
Biraz nostaljiyle bitirelim. Karadeniz kıyılarımızın tamamı DEK tipi yağışlardan etkilenir. Fakat oralarda da son 3 yıldır hiç kar yağmıyor. Paylaşacağım video, efsane 1985 Şubat'ında bir sahil kenti olan İnebolu'da çekilmiş. Kar kalınığı 1,5 metre civarında. Görüntü kalitesi çok iyi olmasa da izlemeye değer buldum ben:
Rezalet bir sonbahar mevsiminden sonra sadece son 3 gündeki yağışlarla İstanbul'daki barajların doluluk oranları %30'lardan %50'ye çıktı. Fakat yine yeniden İstanbul'a kar yağmadı. Bugün tam 3 sene oldu. 9 Ocak 2017'den beri İstanbul'da şehrin tamamında yerde tutan bir kar göremedik. Sadece İstanbul değil, Karadeniz kıyılarının tamamı bu dertten muzdarip. Neden doğru dürüst kar yağmıyor sorusunun cevabını verebilmek için önce "Nasıl" sorusunu cevaplayalım. İstanbul'un yüksek ilçeleri rakım sayesinde bir şekilde kar alabiliyor. Fakat şehrin güney sahillerinin tamamında bir kar örtüsü oluşabilmesi için hangi şartların bir araya gelmesi lazım?
Yanıtı okumadan önce lütfen eklediğim karikatüre bir göz gezdirin. Aslında sorunun cevabı bu karikatürde gizli. İstanbul sahillerinin tamamına kar topu yapabilecek kadar kar yağması için bir sürü şartın aynı anda oluşması gerekiyor. Bu şartları iki başlık altında toplayabiliriz:
1-) Deniz Etkisi Kar Yağışları: İstanbul aslında kar açısından çok özel bir konuma sahip. Normalde biliyorsunuz yağış oluşması için civarlarda bir alçak basınç olması gerekir. Fakat İstanbul'un kuzeyinde Karadeniz gibi dev bir su kütlesi var. Havanın yeteri kadar soğuk olduğu durumlarda, civarda alçak basınç sistemi olmasa bile Karadeniz üzerinden esen soğuk rüzgarlar Karadeniz'in nemiyle birleşince İstanbul'a kar olarak iniyor. Biz de buna Deniz Etkisi Kar Yağışı (DEK) diyoruz.
Tabii DEK öyle kolay kolay meydana gelmiyor. Bir soğuk hava kütlesinin kuvvetini ölçmek için meteorologlar atmosferde yer seviyesinin 1.5 km üzerinde havanın kaç derece olduğuna bakar. İstanbul sahillerinde karın yerde tutması için, civarda da bir alçak basınç yoksa öncelikle bu değerin en sıcak -10 derece olması gerekir. Hatta benim içim 1.5 km'de -12 derece İstanbul'a girmeden rahat etmez. Tabii soğuk havanın tek başına varlığı İstanbul'da DEK oluşumu için yeterli olmaz (şimdi paylaştığım karikatürü hatırlayın). Bir kere basınç yerleşimlerinin uygun olması gerekir. Bu basınç yerleşimleri öyle bir dizilim göstermelidir ki, İstanbul'da rüzgar Karadeniz üzerinden essin ve de atmosferin yer seviyesinden en az 2 km yukarısına kadar havada yeterli miktarda nem olsun. Eğer yüksek basınç fazla üzerimize yatarsa soğuk havaya rağmen yine DEK oluşmaz. Ha bir de rüzgarın yönü ve şiddetinin yer seviyesinden yukarıya çıktıkça çok değişmemesi gerekir. Atıyorum rüzgar yer seviyesinde poyraz, 2 km yukarıda karayel esiyorsa yine DEK oluşmaz. Ölme eşşeğim ölme yani.
Fakat uygun DEK koşulları oluştu mu İstanbul kara gömülür. Bu sebeptendir ki MGM kayıtlarına göre İstanbul tarihinde (Ocak 1942) ölçülmüş en yüksek kar kalınlığı tam 75 cm iken çok daha sık kar yağışına maruz kalan fakat topoğrafyası DEK'e uygun olmayan Ankara'nın rekoru (Ocak 1950) sadece 33 cm'dir. Benzer şekilde Karadeniz kıyısındaki Rize'nin rekoru 190 cm, hemen içeride bulunan ve çok daha soğuk bir iklime sahip Gümüşhane'nin rakoru ise sadece 80 cm'dir. Bu değerlerin şehir merkezlerine ait olduğunun altını çizeyim.
2-) Alçak Basınçlar: Bildiğiniz gibi bulunduğunuz bölgenin yakınlarında bir alçak basınç sistemi varsa yağış alma ihtimaliniz yüksektir. Dolayısıyla, yine yeterli soğukla çakışan alçak basınç sistemlerinde de İstanbul kar alabilir. Fakat bunun için mutlaka ve mutlaka alçak basıncın İstanbul'un doğusunda kalması gerekir. Alçak basıncın kar getirebilmesi için de eğer rüzgar kuzey veya kuzeydoğudan esiyorsa 1.5 km yükseklikte havanın -10 dereceden daha soğuk olması gerekir. Fakat bazı durumlarda, eğer Balkanlar'da yer seviyesinde ciddi soğuk birikimi varsa ve rüzgar da kuzeybatıdan (karayel) esiyorsa 1.5 km'de sadece -1 veya -2 derecede bile İstanbul'a kar yağabilir. Çünkü soğuk hava karayel sayesinde yer seviyesinden İstanbul'a sokulma imkanı bulur. Fakat eğer rüzgar Karadeniz üzerinden esiyorsa, İstanbul'a yer seviyesinden ancak Karadeniz'in 5-6 derecelik havası sokulur. Bu durumda kar yağıp tutması için 1.5 km yukarıda -10 derece koşulu olmazsa olmazdır.
İstanbul, kar yağışlarının ağırlıklı bir kısmını DEK, az bir kısmını alçak basınç etkisinde alır. En son hatırlarda yer eden 6-9 Ocak 2017 sistemi bir alçak basınç etkisinde gerçekleşmiş ve İstanbul sahillerinde yarım metreye yakın kar yığmıştı. Zaten o gün bugündür İstanbul sahillerinin tamamında tutan bir kar yağışı olmadı. Ondan önce 2016 yılbaşında yine güzel kar bırakan sistem bir DEK mekanizmasıydı. Benzer şekilde 17-18 Şubat 2015 kar yağışı da DEK idi. Tarihe geçen 1987 ve 2004 kar fırtınaları haricinde benim hatırladığım kadarıyla son 40 senede İstanbul sahillerini beyaza bürüyen bütün kar yağışları DEK şeklinde gerçekleşti.
Peki ne oluyor da artık eskisi kadar kar yağmıyor? Bunun bana göre iki açıklaması var. Birincisi, küresel ısınmanın da etkisiyle artık etkili soğuklar İstanbul'un da bulunduğu güney enlemlere kolay kolay inemiyor. Garip bir şekilde, özellikle son yıllarda nadiren indiği zaman da direkt Balkanlar'a iniyor ve İstanbul'a ulaşana kadar etkisini kaybediyor. Yani hem DEK mekanizmasının çalışması, hem de alçak basınç etkisinde kar yağması için gerekli olan 1.5 km soğukları hep yetersiz kalıyor. Örneğin; bu hafta 3 gün boyunca İstanbul'da etkili olan yağmur bir alçak basınç sistemi etkisinde gerçekleşti. Bu yağmur sırasında 1.5 km yükseklikteki sıcaklık yaklaşık -3,-4 dereceydi. Eğer 7 derece daha soğuk olsa İstanbul tarihi bir kar yağışı görürdü. Çarşamba ve Perşembe günü alçak basınç etkisi İstanbul'dan çok uzaklaşmış ama deniz etkisi yağışı için basınç koşulları uygun hale gelmişti. Fakat 1.5 km'deki hava sıcaklığı sadece -6, -7 derecede kaldığı için İstanbul sahillerinde yine aralıklı yağmur ya da doluya benzer grapuel denen garip sağanaklar görüldü.
İkinci sebep ise tabii ki betonlaşma. Yoğun ve plansız büyüme İstanbul'un kışlarını da etkiliyor. Bu etkiyi daha çok yazın hissetsek de kış mevsiminde de şehir eskisi kadar soğuyamıyor. Fakat ben yine de eskisi kadar kar göremememizin asıl sebebinin küresel ısınma, yan sebebinin ise betonlaşma olduğunu düşünüyorum.
Bütün bu anlattıklarım bir daha İstanbul sahillerinde oturanlar hiç kar göremeyecek anlamına gelmesin. Önümüzdeki yıllarda yine İstanbul'a zaman zaman sağlam soğuklar inecek ve yine etkili kar yağışları görülecektir. Fakat bu kar yağışlarının sıklığının gittikçe daha da azalacağını söylemek yanlış olmaz. Bu sene için de benim ümidim fazla yok, çünkü bütün soğuklar kutuplara hapsolmuş durumda. Yani sadece İstanbul değil, Avrupa'nın hiçbir yerinde etkili soğuklar yok.. Yine de bekleyip göreceğiz, zira bunun daha Ocak sonu ve Şubat'ı var.
Ülkemizde rakımı yüksek illerimiz daha uzun yıllar kar açısından şanslı olmaya devam edecek. Çünkü oraların kar alması için 1.5 km'de -10 derece olma şartı yok. Örneğin 900 metreye kurulu Ankara'nın kar alması için 1.5 km yükseklikteki sıcaklığın sadece -2 derece olması yeterli.
Biraz nostaljiyle bitirelim. Karadeniz kıyılarımızın tamamı DEK tipi yağışlardan etkilenir. Fakat oralarda da son 3 yıldır hiç kar yağmıyor. Paylaşacağım video, efsane 1985 Şubat'ında bir sahil kenti olan İnebolu'da çekilmiş. Kar kalınığı 1,5 metre civarında. Görüntü kalitesi çok iyi olmasa da izlemeye değer buldum ben:
Bu gönderiye 19 ifade bırakıldı.
Hepsini görüntüle
9
10
9

